Çok enteresan bir hikaye. Kısa ve kısmen huzursuz edici.
Olaylar, hastalıktan muzdarip “kadın giysileri giymekten hoşlanan bir anlatıcının” gözünden anlatılıyor. Zamanında sahip olduğu güzellik salonunu, salgın hastalığı ve öleceği kesin olan hastaları kabul ederek kendi deyimiyle bir ‘ölüm evi’ne çeviriyor arkadaş. Aynı zamanda da balık beslemeyi seviyor.
Konu, ölüm evinde olanlar ve akvaryumdaki balıklar ile örülerek birbirine bağlı anlatılmış. Salonun kasveti, içindekilerin çaresizliği, ölümün hiçliği, toplumsal dışlanma satır aralarına işlenmiş. Balıklar, bu iç karartan ortamda ruh halini dengede tutabilen tek mevzu. Tek oturumluk okunacak hoş bir kitap.