Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

56 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
"Geçmişi gölgeye teslim ettim."
~Heves büken cümleler içerir ~ İlk defa kitabının tadını kaçıracak bir inceleme yazıyorum çünkü bu kitapla içimi dökmezsem iyi hissetmeyeceğim gibi hissediyorum :) Şimdi eğri oturalım doğru konuşalım, Stefan Zweig'ın kalemi bize çok normal gelen örf ve adetlerimizin kabulleneceği türden bir kalem değil! Ama buna mukabil okumadan geri duramıyoruz, ben hiç tanımam ki, kitap okuyan biri en az bir tane bile Zweig okumamış olsun. İşin büyüsü burada işte. O betimlemeler, o bizi hem kalbimizden hem de beynimizde vuran teşbihler.. Karekter ne yaşıyorsa bir nefes kadar bizde onun yanında hissediyoruz kendimizi. Ustalık işte, aciz birisi ben nasıl üstadı anlatabilirim ki? Bu kitabı biraz ele alacak olursak ilk başta yani Ludwig patronunun evinde yaşayıp bir de kadınına âşık olması gerdi itiraf ediyorum, "ne yani konu mu kalmamış? Zaten ahlak bozukluğu başını aldı gidiyor, doğru düzgün bir şey okuyayım," diye tam kitabı kaldırırken en azından bitireyim ne diyecek acaba diye devam ettim. Patronun seni evinde konaklatıyor Ludwig Kontese âşık oluyor hadi bu tamam, sonra verilmiş bir söz var ve Ludwig yıllar geçmesine rağmen o sözle teşbihte hata olmaz yaşama tutunuyor. Bu tamam. Ee adam niye gidip evleniyorsun bir de iki çocuk sahibi oluyorsun? İşte burada ilk kızsam da sonradan anladım! Aslında Ludwig ne yaptı biliyor musunuz, geçmişi gölgeye teslim etti.. Bilemiyorum belki de o çocukluğunun sıkıntısını unuttuğu için sevdi, ona merhamet besledi. Ya da sadece sevdi. Sevmekte neden olmaz bilirsiniz İnsan böyledir işte. Ne yapacağı belli olmayan varlık! Aslında Zweig bir şeyi fark etmemi sağladı, daha doğrusu bilip kendime yüksek sesle söylememi.. Ben anladım ki biz bazen geçmişi çok seviyoruz, şimdiki yaşantımızda o geçmişteki anları hatırlayıp o ânın sıcaklığa, samimiyetine tekrar kavuşmayı hedefliyoruz ama olmuyor! Kalp soğuyor.. Ben de eski bir dostu hatırladım ve şimdi tekrar eski gibi yakınlık kurma isteğimi düşündüm ama kuramadım, kurmamalıyım da.. Çünkü ben meğersem ben o anı sevmişim ve ne yaparsam yapayım gelmeyecek o his. Gölgelerimize sesizce el sallıyorum. Tıpkı Zweig'ın dediği gibi "Ne kadın eski kadındı ne de adam eski adam." Keşke bu bir roman olsaydı. Ludwig'in eşinden de, kadından da olayları dinleseydik çok isterdim. Ah Zweig âh. Yine ciğerimi söktün! Bu kadar ahlaksız ve basit bir konu nasıl sadra dokunarak işlenir? Okuyun, ama lütfen 18 yaş üstü okusun dilerim. Sagopa'ya kulak verin :))) youtu.be/WT_yRPHSyWg
Geçmişe Yolculuk
Geçmişe YolculukStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202326,5bin okunma
·
167 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.