"Avuçların altınla doluysa ellerini dua için kaldıramazsın." Medeniyetleri birleştiren sanat köprüsü Halil Cibran, 6 Ocak 1883'te Osmanlı Devleti idaresindeki Kuzey Lübnan'ın Bişerri kasabasında Hristiyan Maruni mezhebine mensup bir ailede dünyaya gelmiştir. İki kız kardeşi ve bir ağabeyi olan Halil Cibran, ailesinin maddi imkanlarının yetersizliği dolayısıyla resmi bir eğitim alamamış ama Cibran'ın öğrenme arzunuz fark eden bir papazdan Süryanice ve Arapça dersler almıştır. Cibran 8 yaşındayken babası vergi kaçırma suçundan idam edilince anne ve üç kardeşi ile birlikte Amerika'ya, Arap göçmenlerin yoğun olduğu Boston'a yerleşirler. Orada eğitim almaya başlayan Cibran'ın yetenekleri öğretmenlerinin gözünden kaçmaz. "Öğrenimsiz akıl, sürülmemiş tarlaya benzer." Bostonlu şair Josephine Peabody ve Fred Hollanda Day'ın desteği ile 3 Mart 1904'te ilk sanat sergisini açar ve kara kalem çizimleri eleştirmenler tarafından tam not alır. Sergide tanıştığı Mary Elizabeth Haskell, Cibran'ın İngilizceye yönelmesi, yapıtlarını İngilizce yazması noktasında onu etkileyen isimdir ve Haskell, Cibran'ın sanat hayatında çok büyük katkıları olmuştur. "Sanat, bilinenler arasından bilinmeyene doğru atılan bir adımdır." Kız kardeşini, ağabeyini ve annesini art arda kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan Halil Cibran, 45 yaşına geldiğinde sağlık sorunlar yaşar ve 48 yaşında, ardında bir çok eser bırakarak hayata gözlerini yumar. "Yaşam ve ölüm, deniz ve nehir gibi bütündür." @ozgunozankaradag ın derlediği, Halil Cibran'ın yaşam öyküsünü ve eserlerindeki en çarpıcı kesitleri bir arada bulabileceğiniz bu kitabı herkese canı gönülden tavsiye ederim. Keyifli okumalar.

Avuçların Altınla Doluysa Ellerini Dua İçin KaldıramazsınÖzgün Ozan Karadağ · Hayykitap Yayınları · 202146 okunma

·

64 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Serpil Saykı