Gönderi

Bir Devşirme Portresi: Sokollu Mehmet Paşa
İlk adı: Bavo Sokoloviç... Milliyeti: Sırp/ Boşnak... İlk dini: Hıristiyan/ Ortodoks... Yeni Adı: Mehmet... Yeni dini: Müslüman/ Sünni... "Sokol" Köyü'nde dünyaya geldiği (1505) için “Sokollu Mehmet Paşa” olarak ün yapmıştır. Osmanlı Tarihine Sokollu Mehmet Paşa olarak geçen Bayo Sokoloviç, 1519 yılında “devşirme“ olarak Edirne Sarayı'na getirildi... “Mehmet" adı verilerek (dikkat ederseniz devşirme sadrazamların çoğunun adı ya “Ahmet”, ya da “Mehmet" dir. Çünkü eski isimlerinin yerine İslam Peygamberi'nin ismi verilmiştir) Türk ve Müslüman kültürü ile yetiştirildi. Ardından İstanbul'a gönderildi. Topkapı Sarayı'nın Enderun Bölümünde eğitildi. 1541'de Kapıcıbaşılığa yükseldi. 1546'da saray hizmetlerinde başarılı olanların dış göreve atanmaları yolundaki gelerek kaplan i Derya'liga terfi ettirildi. Bu görevde iken Trablusgarp (libya) Scleri'ne katıldı, istanbul Tersanesi'ni geliştirdi ve yeniledi. 1549'da vezirliğe Yükselerek Rumeli Beylerbeyliğine atandı. Nihavet Sadrazam oldu (1505). Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat devirlerinde toplam 14 yıl. 3 ay, 17 gün bu makamda kaldı... Boyu iki metreyi aşıyordu ve bu yüzden ona "uzun" anlamında "tavil" deniyordu (Osmanlı sadrazamları arasında kısa boy rekoru VII. Asır ortalarında IV. Mehmet'in vezirlerinden ipsir Mustafa Paşa ile II. Abdülhamit'in sadrazamı "Sapur Celebi" lakaplı meşhur Küçük Said Paşa'dır. Bütün görevlerinde başarılı oldu. Devleti tüm kurumlarıyla derleyip toparlayarak etkin hale getirdi. Uygunsuzluklarla, olumsuzluklarla mücadele etti. Önemli zaferler kazandı. En önemli başarılarından biri, İnebahtı'da (07 Ekim 1571) Haçlı Donanması tarafından imha edilen Osmanlı Donanması'nı çok kısa bir süre içinde yeniden inşa edip denizler hâkimi yapmasıdır. Böyle bir şeye başlangıçta kimse inanmıyordu. Hatta dönemin Kaptan-ı Derya'sı Ali Paşa Sokollu'nun hayal kurduğunu, bu kadar kısa süre içinde büyük bir donanma vücuda getirmenin imkansız olduğunu düşünüyordu. Bunu kendisine de söyleyince, Sokollu gazaba geldi ve şunları söyledi: “Bak a Paşa! Kaptan-ı Derya'sı olduğun devlet öyle muazzam bir devlettir ki, isterse bütün donanmanın demirlerini gümüşten, halatlarını ibrişimden, yelkenlerini atlastan yapabilir. Hangi geminin malzemesi yetişmezse, gel onu benden al!" Ve "İnebahtı Deniz Savaşı'nda donanmanızı nasıl da mahvettik!" diye böbürlenmeye kalkışan Venedik elçisine: “Biz, Kıbrıs'ı almakla sizin kolunuzu kestik, siz İnebahti'da bizi yenmekle, sakalımızı tıraş ettiniz. Kesilen kol yerine gelmez, fakat kesilen sakal daha gür çıkar!” diyerek, dersini verdi... Osmanlı tarih sürecine ondan daha fazla hizmet etmiş bir Türk sadrazam gösterebilir misiniz? Binaenaleyh hizmet etnik kökene değil imana, niyete ve kafaya bağlıdır. Analiz de buna göre yapılmalıdır.
Sayfa 338Kitabı okudu
·
1,830 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.