Öncelikle belirtmeliyim ki; Galaktik İmparatorluk Serisini, birbirini takip eden olaylar örgüsü olarak düşünüyordum. Hatta serinin ilk kitabı Toz Gibi Yıldızlar, öyle soru işaretleri ile bitmişti ki, devamına yönelik bir sürü senaryoyu ikinci kitabı elime almadan kafamda oluşturmuştum bile... Ancak Uzay Akımları'na başlamamla birlikte tüm karakterlerin ve olayların değiştiğini görmek soğuk bir duş etkisi yarattı. Belki sonlarına doğru ilk kitaba bağlar ümidi ile devam etsem de ne yazık ki beklediğim türde bir sonla karşılaşmadım. Dolayısıyla serinin üçüncü ve son kitabında ne ile karşılaşacağım hakkında en ufak bir fikrim yok. Bu da bir nebze merakımı arttırmıyor değil :) Gelelim olaylar örgüsü ve karakterlerinin birbirinden bağımsız olduğu bu kitapların, neden Galaktik İmparatorluk Serisi başlığı altında toplandığına... İkinci kitabın ortalarında bu soruya cevap bulsam da, sizinle paylaşmayı serinin üçüncü kitabı olan Gökteki Çakıl Taşı'nın incelemesine saklıyorum. Peki elimizdeki bu kitapta sizleri neler bekliyor? Binlerce yıl sonrasında karşımıza çıkan gezegenler arası bir feodal düzen ve onun vazgeçilmezi derebeyleri ile serfleri... Kraldan çok kralcı memurlar, entrika ve komplolar... Sıkılmadan kısa sürede okuyabileceğiniz güzel bir macera.

Uzay AkımlarıIsaac Asimov · İthaki Yayınları · 2019624 okunma

·

62 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.