Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Edebiyat Terapi’de kendi okuma deneyiminden ve bunun ona kattıklarından bahseden Özgüzel, “yazarlar bana en önemli meselenin yaşamdaki sorunlar karşısında farklı düşünebilmek olduğunu gösterdiler” diyor. Edebiyat terapide kitap okumak dediğimiz şey aynı zamanda kendi içimizdeki sorunları da anlaşılabilir ve çözülebilir kılmak anlamına geliyor. Bir kitabı okurken ya da yazarını tanırken kendi sorunlarına da çözüm bulmak ve kendi öğretilerine ulaşabilmek amacı güdüyor. Çok sevdiğiniz bir yazarın bir cümlesini okuyup da bunu ben mi söylüyorum yoksa o mu söylüyor hissine kapıldığınız olmuştur mutlaka. İşte bu his sizi edebiyat terapiye götüren his oluyor aslında. Bu his insana yalnız olmadığını hissettirmekle kalmıyor, kimi zaman düşünüp de kelimelere dökemediklerini ifade edebilme kimi zaman da onun gibi düşünüp hisseden insanların da olduğunu bilebilme imkanı sunuyor çünkü. Özgüzel kitabında Virgina Woolf’tan, Jean-Paul Sartre’a, Dostoyevski’den, Albert Camus’ya, Stefan Zweig’a bugün edebiyat dünyasının yeri doldurulması güç pek çok ismine dokunuyor. Bu isimlerin kişinin kendini sorgulaması ve anlaması noktasında nasıl bir gözle okunabileceğine dair bilgiler aktarıyor. Kitabın en kıymetli taraflarından birisi de yazarının bu yola çıktığında yürüdüğü patikalardan geçmesi ve kişisel deneyimlerinden izler taşıyor olması. Edebiyat ile beraber bir define avcısının hassasiyetinde insan ruhunun en derinlerine inen araştırma da başlıyor. Ben kimim, ne istiyorum, varoluşum ne gibi cevabından çok sorunun kendisinin peşinde olunan bir süreç söz konusu burada. Kendi varoluşunu sorgulamaktan asla vazgeçmeyen ve insanın kendi kendini oluşturan bir varlık olduğunu düşünen tüm ruhlara adanmış bu çalışma, yoksunluktan varoluşa uzanan bir keşfi de beraberinde getiriyor.
Edebiyat Terapi
Edebiyat TerapiMine Özgüzel · Doğan Kitap · 2019226 okunma
·
169 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.