Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

80 syf.
·
Puan vermedi
·
9 saatte okudu
Jack London bu kitabında insanın nasıl geriye dönüşünü ve hayatta kalma çabası içinde oluşunu anlatmış. Okurken ister istemez London'ın söylediği bunca şeyin bir kehanet olduğunu düşündüm. İnsanlık bir gün belki de ilk insanlar gibi okuma yazmayı bilmediği, günümüze kadar yapılmış bütün buluşların tarihe karıştığı, bir zamanlar kalabalık olan ve yiyeceklerin bir sürü olduğu şehirlerin o günleri gören yaşlıların ağzından hikaye olarak dinleneceği günler belki de insanlığın kaderidir. Kızıl Veba'da bu duruma insanlar bir salgın sebebiyle gelmişler. 2013 senesinde ilk kez New York'ta tuhaf bir hastalık ortaya çıkar. Ancak kimse ilk başta bu haberi ciddiye almaz. Daha sonra işler o kadar hızlı ilerler ki kimse ne olduğunu anlamaz bile. Dünyanın bütün büyük şehirlerinden hastalık haberi gelmeye başlar. İnsanlar belirtileri gösterdikten çok kısa bir zaman içinde hemen ölürler. Hastalığın belirtileriyse kalp atışlarının hızlanması, vücut sıcaklığında yükselme, yüze ve vücuda hızla yayılan kırmızı döküntülerdir. Çok kısa bir süre içerisinde insanlar ölür ve çok az sayıda insan kalır dünya üzerinde. Geriye kalan bu insanlar kendilerine kabileler kurararak yeniden çoğalmaya ve hayatta kalmaya çalışırlar. Eski günlerse yaşlıların dilinden dökülen masallar olarak kalır London bu kehanetini şu şekilde açıklar. "Barut bir gün icat edilecek. Hiçbir şey bunun önüne geçemez. Aynı eski hikaye yeniden ve yeniden yaşanacak. İnsanoğlu çoğalacak, insanoğlu savaşacak. Barut, insanoğlunun milyonlarca insanı öldürmesini mümkün kılacak ve ancak bu yolla, ateş ve kanla uzak bir zamanda yeni bir medeniyet gelişecek. Ne yararı olacak peki? Tıpkı eski medeniyetlerin yok olduğu gibi yeni medeniyet de yok olacak." İçinde bulunduğumuz şu dönemi düşünerek kitaptan etkilenmemek mümkün değil. Keyifli okumalar...
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Kızıl Panda Yayınları · 202332,2bin okunma
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.