Kitap 5 bölümden oluşmaktadır.
1. Bölüm: Savaşı Düşünmek
Geçmişte yaşanan savaşlar ve nedenleri ile günümüzdeki teknolojinin gelişmesiyle birlikte değişen savaş kavramını çarpıcı örneklerle karşılaştırıyor. Her türlü bir savaşta mutlaka bir kaybın olduğunu çözümün savaş olmayacağını vurguluyor.
.
2. Bölüm : Ebedi Faşizm
Çok detaya girmeyeceğim zira bu bölüm bilgiler ile dolu. Kök faşizm kavramını derinlemesine irdelemiş.
.
3. Bölüm: Basın Hakkında:
Başta İtalyan olmak üzere diğer birçok ülkenin basın gelişimini tüm açıklığıyla gözler önüne seriyor.
.
4. Bölüm: Öteki Sahneye Girdiğinde:
Bir inanca sahip insan ile sahip olmayan birinin arasındaki düşünce, duygu ve yaşam farklılıkları anlatılmış.
.
5. Bölüm: Hoşgörü ve Hoşgörülemezlik: Göç olayının doğu ve batı toplumları arasındaki ilişkisinden bahsetmektedir.
.
Kitabı ikinci okuyuşumda farkettim ki bir kere daha okusam kaçırdığım yerlerin olduğunu keşfedeceğim. Ufkunuzu açıp farklı bakış açısı kazandıracağını düşündüğüm bu eseri okumanızı tavsiye ederim.
.
Hiç yapmadığım birşey olarak kitaptan altını çizdiğimiz bir kaç satır yazmak istiyorum. Bunlar kitap hakkında bilgi verir fakat içinde yazdıklarıma benzer çok sayıda düşünmeye iten fikirler mevcut.
.
"İnsanların on binlerce yıl boyunca istikrarsızlık durumlarının çözümü olarak savaşa başvurmuş olmaları, aynı dönemde psikolojik dengesizliklerini çözmek için alkole veya aynı yıkıcı etkiye sahip maddelere başvurmaya karar vermiş olmalarından daha büyük bir kanıt oluşturamaz."
.
.
"Savaş, savaşın yapılma nedenleriyle çelişki içindedir."
.
.
"İnançsız biri olarak, anlamsız olacak ölümünüze nasıl anlam verebiliyorsunuz?" diye sordum. .