Uzakların Şarkısı ve yazarla sevgili kitap dostum vesilesiyle tanıştım .
Post-modernist bir eser ile karşı karşıyayız . Uzakların Şarkısı ile başlarda öyle çok bağlanmıyorsunuz olaya hatta öyle bir başlangıç ile karşılaşıyorsunuz ki bir an bırakmayı dahi düşünüyorsunuz . Sizi öyle çok sarmadığını düşünürken sayfalar ilerledikçe ardı ardına öyle kapılar açılıyor ki bambaşka bir âleme geçiş yapıyorsunuz . Şaşırmamak , düşüncelerde kaybolmamak elde değil .
Sayfaları çevirdikçe merakınız artacaktır . Olay örgüsünde ki esrar ve karakterlerin derin bağlarla meçhul diyarlara bağlanmış olması eserin çekiciliğini arttırıyor . Aşkı bambaşka , geçmişi , bugünü , geleceği bambaşka bir şekilde işlemiş Kaan Murat Yanık .
Bir an da kendimi farklı dünyalarda buldum . . . Geçmiş , günümüz ve gelecek zamanlarından geçen olaylar silsilesi ile bizlere masalımsı bir tat bırakıyor.
Ahh Zencefil'imm , Gülbadem'imm . . . Hanginiz için üzüleyim , hanginiz için dert yakınayım . Sanki birinizi düşünecek olursam öbürünün gönlü kalacakmış gibi .
Okuyup bitirmiş biri gibi değil de sanki bir yanım her şeyi yaşamış gibi , Zencefil'in yanı başında onu dinliyormuşum gibiydi .
Vee final de o Turuncu Yağmurun Yağmasıyla birlikte İpek Böceği ile tanışmış olduk .