Gönderi

344 syf.
8/10 puan verdi
Nazlı'nın Mücellâ'nın evine gidişiyle bizde geçmiş zaman yolculuğuna çıkıyoruz. Mücellâ'nın annesi Neyyine Teyzeyi, Filiz'i, Fahri'yi,Pervin'i,Rengin'i tanıyıp; Yusuf Ziya'nın mektubuyla hüzünlenip, Güzide'nin kaçışına tanık oluyoruz.Neyyine teyze ölürken de ordayız ama içimiz buruk, gözümüz yaşlı.Bunlar yaşanırken ezan Türkçe okunuyor bir aralık, yoksulluk, kuyruklar, darbe de oluyor,Kore de savaşta... 1920'den 1970'e Mücellâ'yla yaşıyoruz Mücella da, Bekiroğlu'nun dilde sadeleşmeye gittiğini görüyoruz.Bu da yazarın Kelime Defteri kitabıyla ilgili röportajındaki "Gül devrim, Lale devrim geçti, şimdi Nergis devrimdeyim. O kadar gürültülü ve kalabalık akan bir hayattan sonra gelen sadeliğin değerli olduğunun da farkındayım. Kül suyunun berraklaşması gibi. Üslubum sanırım böyle de gidecek. Çünkü iç dünyam sadeleşme temayülünde. Nokta'ya kadar gidebilirim" sözlerinin tezahürü olsa gerek
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110.2k okunma
·
5 views
Şule Uzundere okurunun profil resmi
Yazarın dilini sadeleştirme kararına çok sevindim. Nazan Hoca'nın kitaplarını çok seviyorum ama her kitabını Mücella'yı anladığım gibi anlayamıyordum. Bundan sonra kitaplarını daha rahat okuyacağım.
meryem okurunun profil resmi
Ben de çok sevindim çünkü hem okumaktan vazgeçemediğim hem de zorlandığım bir kalemdi Nazan hoca. İyi ki bu kararı almış :) Mücella da bunu başarılı bir şekilde yansıtmış
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.