İkilemlerle dolu bir kitap, birbirinden asla haberi olmayan bağımsız bürokratlar, şeffaflıktan yoksun bir otorite, yüksek makama tapan insanlar, sınıf ayrımları ve daha nicesi... Günümüzle oldukça alakalı olan bu kitap, okurken sizi sürekli ikilemde bırakarak aktif okumanız sağlıyor. Ana kahramanımız K. kadastrocu olarak bir yere atanıyor ancak yanlış bir anlaşılmadan dolayı aslında atanmadığını öğreniyor ve bu olayı araştırmaya, aslını öğrenmeye çalışıyor. Kendi hakkını arıyor ancak ordaki insanlar K’yı hep küçümsüyor. “Sizin meseleniz küçüğün bile küçüğü değil” diyor muhtar. Düşünün bir de muhtar, kendisini ne kadar yüksek bir mevkide görüyor :) Kahramanımız şatoya ne kadar yakınlaşırsa o kadar uzaklaşıyor, binbir türlü uğraşla çabayla asla pes etmiyor ancak...
Günümüzle karşılaştırarak okuduğumuzda daha iyi anlayabileceğimiz bir kitap olduğunu düşünüyorum, her zamanki gibi Kafka’nın zor okunan kitaplarından bir tanesi. 350 sayfa olmasına rağmen sanki 700 gibi geliyor insana. Bir ara okumayı bırakıp tekrar başladığım bir kitap oldu. Bir çırpıda okuyabileceğiniz bir kitap kesinlikle değil. Sakin kafayla okunması gereken ve ancak o şekilde anlaşılabilen bir kitap. Şimdiden herkese iyi okumalar ^^