Tolstoy, hakikati bulabilmek için yoğun bir çaba içerisinde olduğu dönemi bu kitapla anlatmış. Hayatın amacı para kazanmak , şöhret olmak, insanlar tarafından sevilmek midir? Yoksa çalışmak, bir ev ve araba almak ve mutlu bir yuva kurmak mıdır? Nedir hayatın amacı ve anlamı? Aslında hiçbiri değildir. Kitabın birçok yerinde Tolstoy hayatında intihar etmeyi ne kadar çok düşündüğünden bahseder. Şuna bir açıklık getirmeliyim ki bugün Dünya'da ruhsal bozukluklar ve intihar olaylarının en fazla olduğu bölgelerin başında inancı olmayan insanların ülkeleri yer almaktadır. Bu ülkeler gelişmiş olabilir ancak insanoğlu, hayatın anlamını ve en önemlisi insanı bilimle anlayamaz. Tolstoy'un da dediği gibi: "Bilim ışığın, kimyasal bileşimlerin yasalarını, sayılarla kütleleri arasındaki ilişkileri ve insan zekasının kanunlarını bilmektedir ancak bilim, yaratılışı ve Allah'ı bilememektedir." "Bütün bilimlerde aradım. Hiçbir şey bulamamakla kalmadım, kurtuluşu bilimlerde arayan bütün insanların da benim gibi hiçbir şey bulamadığı kanaatine vardım" diyor Tolstoy. Kitabı büyük bir hevesle okudum çünkü ben Tolstoy'un hakikati bulduğunu biliyordum ancak yine de hakikati ararken nasıl bir yoldan geçtiğini görmek beni heyecanlandırıyordu. Kitabın sayfaları azaldıkça ümidim de azaldı. Ve sonuna geldiğimde istediğim şeyi alamadım. Tolstoy'un hayatın anlamıyla kavuştuğu döneme kavuşamadım. Öyleyse bu kitabı okuyanlara ben söyleyeyim Tolstoy Müslüman olmuştur. Hatta öyle ki Hz. Muhammed (sav) hakkında yazdığı bir kitabı bile vardır. İnsanoğlunun şunu iyi kavraması gereklidir. İnanç olmadıkça hayat anlamsızdır. İnançsızlık sizi ümitsizliğe götürmekte büyük bir araçtır. Kitabı okudukça anladım ki İslam, Tolstoy'un sorduğu tüm sorulara cevap veriyor. Kendisi de bunu anlamış olacak ki hakikati seçmiştir.

İtiraflarımLev Tolstoy · Antik Kitap · 201623,1bin okunma

·

106 görüntüleme

Münteha

@Muntehacoksu ·

16 Haziran 2021 11:23

👏🏼👏🏼

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Enes KAYA