Gönderi

“hüzünlü kıpırtısızlık”
... başına neşeli ya da beklenmedik hiçbir şey gelmemişti. Felaketler ta uzaktan belirmiş, yaklaştıkça belirginleşmişlerdi; felaketin yüzüne uzun uzun bakacak zamanı bulmuştu, başına çöktüğünde de -en sevdiklerinin ölümü ya da yoksulluk- çoktan hazırdı zaten. Bu yüzden acısı daha uzun sürmüş ama o kadar şiddetli olmamış, karşılaştığı yığınla felaket onu hüzünlü kıpırtısızlığından silkeleyememişti.
·
37 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.