Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

256 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yaratan - Yaratılan
Kendini doğa bilimlerinin büyüsüne kaptıran Victor Frankenstein dönemin en gündemde olan galvanizm tekniklerini kullanarak bir canlı (yaratığın bir ismi yok) yaratmıştır. Ancak amacına ulaştıktan sonra yaptığının aniden farkına varıp korku ve tiksinti ile yarattığı canlıyı kaderine terk edip uzaklaşmıştır. Kitap bu şekilde başlıyor ve yaratan ile yaratılan arasındaki amansız bir mücadele şeklinde devam ediyor. Kitap genel olarak yaratanın yarattığına karşı olan sorumlukları metaforu üzerine kurulu. Bunu Tanrı’nın insana karşı ya da anne-babanın çocuklarına karşı yükümlülükleri şeklinde değerlendirmek de mümkün. İnsanların kendinden olmayanlara karşı gösterdiği düşmanlık, başkalarına karşı olan toleranssızlık. Bu da kitabın değindiği bir diğer konu. Bir bilimkurgu kitabı olarak anılsa da aslında Frankenstein bir korku romanı olarak kaleme alınmış. Ancak bana göre ne bilimkurgu ne de korku romanı. Evet içerisinde hem yaratıcısı hem de toplum tarafından dışlanan bir yaratığın kan dökerek aldığı intikam var ama bence bu kitapta vurgulanmak istenen dışlanmışların içindeki sevginin zamanla yerini öfkeye bırakması. Aslında kitabı özetleyen cümle 168. Sayfada mevcut: “Eğer sevgi uyandıramıyorsam, korku salacağım” daha geniş açıdan bakacak olursak bu cümlede 2.Dünya Savaşı’nın çıkış sebebini bile görebilirsiniz. Avrupa tarafından dışlanan ve küçük düşürülen Almanya’nı müthiş bir sanayileşme sonrası 2.Dünya Savaşını çıkartması. Kitapla ilgili bir diğer dikkatimi çeken husus, evrim teorisi sonrası ortaya çıkmaya başlayan ırkçılığı ayak seslerini bu kitapta görebilirsiniz. Türklerle ilgili aşağılayıcı cümleler ve hatta bir hikâye mevcut. Bu hikâyenin merkezinde yer alan kişinin ismini bile söylemeye tenezzül etmeden Türk diye adlandırılması bunun üzerine resmen tuz biber ekiyor. Mary Shelley’in azılı bir Türk düşmanı olan Lord Byron ile çok yakın dost. Bu sebeple Lord Byron’ın ırkçı düşüncelerinden etkilenmiş olabilir. Öte yandan henüz 20 yaşındaki genç bir kadının halen popülerliğini koruyan bir eser bırakması da takdire şayan. Malum 19. Yüzyıl İngiltere’sinde kadınlar erkeklerle aynı eğitim olanaklarına sahip değillerdi. Çoğu kadın evlerinde kendi kendilerini geliştirmeye çalışıyorlardı. Varlıklı bir aileden gelse de muhtemelen Mary Shelley de benzer sıkıntıları yaşamıştır.
Frankenstein
FrankensteinMary Shelley · İthaki Yayınları · 202113,9bin okunma
·
145 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.