Fethedilen ülkelerde halk zenginse, bunların öncelikle eskisi gibi vergi vermelerini kendilerine önermekte, kabul etmezlerse araştırma yaptırarak güçleri yetecek şekilde ödeyebilecekleri vergi mik tarını tespit ettirmektedir. Her yerin verimliliğine ve mahsulüne göre vergi alınmasını istemektedir. Vergisini para ile ödemek isteyenlere cari fiyatlar üzerinden, mahsül ile ödemek isteyenlere ise 1/3 ora nında vergi miktarı belirlemektedir. Yani elde edilen mahsulün iki hissesini çiftçi almakta, bir hissesini devlet hazinesine vermektedir. Kural olarak üçte bir ya da dörtte bir oranında vergi alınmaktadır. Eski den alınan can parası, meslek parası, otlak ve sulak vergisi gibi vergilerin ahali razı olmadığı takdirde imkanlar ölçüsünde alınmasını istemektedir. Yine emir vermektedir ki mahsül olgunlaşmadan önce vergi alınmamalı, vergiler üç taksit halinde tahsil edilmelidir. Dayak ve zorla alınması da yasaktır. (Tüzükat-ı Timur, s. 98, 99)
Harabe olan bir yeri güzelleştiren ya da yeni bir bahçe haline getiren kişilerden birinci yıl hiç vergi alınmamakta, ikinci yıl vergi ödeyip ödememe konusunda serbest bırakılmakta, üçüncü yıl herkes gibi vergi ödemesi istenmektedir. Eğer harabe yerleri imar edecek kimse bulunmazsa buralar devlet eliyle güzelleştirilmektedir. (Tüzükat-ı Timur, s. 99)
Eğer bir beldede yaşayan kalbur üstü insanlar sıradan tebaaya cebir ya da zulüm uygulamışlarsa ve bundan ötürü zayıf kimseler zarar görmüşse, sebep oldukları zarar kendilerinden ibret-i alem olsun diye tahsil edilmektedir. (Tüzükat-ı Timur, s. 99)
Timur susuz yerlere su götürülmesi, çöllere bile su karizleri kazılması, bozulmuş köprülerin onarılması, büyük ya da küçük ihtiyaç olan her yere yeni köprüler yapılması için yoğun gayret sarf etmiştir.
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.