Gönderi

395 syf.
10/10 puan verdi
Mektuplar... Yeni neslin çok da aşina olmadığı, eski devirlerde yaşayan insanların telgraftan sonra, gelen tek haberleşme kaynağı. Özellikle sevgiliye yazılan mektuplar... Söze dökülmekte zorlanılan hislerin, yazıya dökülmesiyle daha bir anlam kazanır. Özellikle de kullanılan yazım dili, etkin bir yazım dili ise. Boşuna dememiş atalarımız, "
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Can Yayınları · 202354.9k okunma
··
536 views
Seyid Ahmet GÜLTEKİN okurunun profil resmi
İnsan ulaşamadığı her şeyin "delisi", ulaştığı her şeyin "nankörüdür". der [P. Neruda] Bu açıdan baktığımızda kavuş saydılar bu kitap bu kadar anlamlı olmayacaktı belkide Bana birazda F. Scott Fitzgerald' ın Muhteşem Gatsby kitabındaki Gatsby' nin, herkesin önünde Daisy’den Tom’u (Eşini) sevmediğini itiraf etmesini istemesi neticesinde, Daisy' nin bu talebi yerine getirememesini hatırlattı. Bazen engel olan bir şeyler vardır, adı konulamayan. Belkide kaderdir bu kim bilir. Güzel inceleme yazınız için teşekkürler Serpil Hanım. Selam ve saygı ile...
Serpil Ağ okurunun profil resmi
Geri bildiriminiz için çok teşeķkür ederim, Seyit Bey. Hakikatten de düşünüyorum da, P. Neruda çok yerinde bir söz söylemiş. Margaret George'unda harika bir sözü vardır. Hatta Truvalı Helen'de, alıntı olarak paylaşmıştım. " Eğer ulaşmak kolay olsaydı, yolun sonundaki ödül değerini yetirebilirdi. " diye. Eğer insanoğlu emel ve arzularına çok çabuk kavuşsaydı, bir anlamı kalır mıydı o emel ve arzunun. Oysa ki o isteği anlamlı ve değerli kılan, uğrunda çekilen sıkıntı ve acılarmış. Kafka'nın bu okuduğum ikinci kitabı olsa da, sanırım biraz da olsa hayata karşı duruşunu ve hissettiklerini kavrayabildim. Her şeyden önce, yazdıkları çok derin bir anlam ifade etmekte. Kalemini o kadar ustaca kullanmış ki, zannedersiniz tek gayesi Milena'ya kavuşmak. Ama değil! Eğer ben yanlış anlamadıysam, yazmak eylemidir Kafka'yı mutlu kılan. Çünkü ben, " Olayların gidişatı sınırlarımı zorladığı ve seyrine müdahale edemediğim zamanlarda o zaman aklımdakileri dışarı vurmak adına, kalemi kâğıdı alır hissettiklerimi bir bir kâğıda aktarırım. Geriye ne gam kalır, ne tasa. Bir çeşit rahatlama terapisi bana göre. Ne kadar doğru ve yerinde bir karardır, bilemiyorum ama Kafka'nın mektuplarını okudukça, üzerimde bu etkiyi bıraktı. Her ne kadar Milena'nın mektuplar karşısında hissettiklerini öğrenemeyecek olsakta, çünkü mektuplar sadece Kafka'ya ait olanlardan oluşmaktadır. Sevgiyle kalın...
1 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.