Gönderi

Suya batırılan bir cadının ya da içine cin girmiş bir kadının, şifalı ot satan bilge bir kadının ve dikkat çekici bir erkeğin annesi hakkında yazılanlar okunduğunda kayıp bir romancının peşinde olduğumuzu düşünürüm ya da sesini duyuramamış bir şairin, sessiz ve tanınmayan bir Jane Austen'ın ya da kırlarda kafa patlatan ya da yerleri silen, ana yolların çevresinde ot biçen, yeteneği yüzünden çektiği eziyetle deliren bir Emily Bronte'nin. ............... On altıncı yüzyılda büyük bir yeteneği olan her kadın er geç delirirdi kendini vururdu ya da köyün dışındaki ıssız bir kulübede son günlerini yaşardı.
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.