Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Çok temel bir şeyin hatırlanması gerekiyor: İnsan sahte değerler yaratma konusunda çok kurnazdır. Gerçek değerler senin tüm varlığını talep eder. Sahte değerler çok ucuzcudur. Gerçek gibi görünürler ama onlar senin tüm varlığını talep etmez; sadece yüzeysel bir formalite yeter onlara. Mesela; sevginin, güvenin yerine sahte bir değer yarattık; sadakat. Sadık insan sevgiyle sadece yüzeysel olarak ilgilidir. Sürekli sevgi davranışlarında bulunur ama bunlar bir anlam ifade etmez. Kalbi davranışlarının dışında kalır. Bir köle sadıktır ama sence köle olmuş biri, insanlığı aşağılanmış biri, bütün gururu ve büyüklüğü elinden alınmış biri, kendine o kadar zarar vermiş olan insanı sevebilir mi? Sevginin daha tam bir yanıta ihtiyacı vardır. Görevden değil, kendi kalp atışlarından kaynaklanır o, kendi mutluluk deneyiminden, onu paylaşma arzundan. Sevgi tehlikeli bir deneyimdir çünkü senden daha büyük olan bir şey tarafından ele geçirilirsin. Sevgi kontrol edilemez, ısmarlamayla ortaya çıkmaz. Bir kere yok olduğunda da geri getirmenin yolu yoktur. Ancak rol yapabilirsin, ikiyüzlülük yapabilirsin. Sadakat tümüyle başka bir şeydir. Senin zihnin tarafından üretilir, seni aşan bir şey değildir. Belli bir kültürün eğitimidir, herhangi bir eğitim gibidir. Rol yapmaya başlarsın ve yavaş yavaş kendi rolüne inanırsın. Sadakat der ki; daima, hayatta ve ölümde, kendini birine adamalısın, kalbin bunu istese de istemese de. Psikolojik bir köleleştirme yöntemidir. Sevgi özgürlük getirir. Sadakat kölelik getirir. Görünüşte benzerler; derinde ise tam zıttırlar, tamamen zıt. Sadakat rol yapmaktır; onun için eğitildin. Sevgi çılgındır; bütün güzelliği çılgınlığındadır. Nefis kokulu bir meltem gibi gelir, kalbini doldurur ve birden çölün olduğu yerde çiçeklerle dolu bir bahçe belirir. Ama nerden geldiğini bilmezsin ve onu  getirmenin mümkün olmadığını da bilmezsin. Kendiliğinden gelir ve varoluş istediği sürece kalır. Ve tıpkı günün birinde bir yabancı gibi, konuk gibi nasıl geldiyse, başka bir gün de aniden gider. Ona yapışmanın, onu tutmanın yolu yoktur. Toplum böylesi öngörülmez, güvenilmez deneyimlere yaslanamaz. O garantiler, güvenceler ister; o yüzden sevgiyi hayattan tümüyle çekmiş ve yerine evliliği koymuştur. Evlilik sadakati tanır, kocaya sadakati çünkü bu resmi bir şeydir ve elindedir... ama sevgiyle karşılaştırınca hiçbir şeydir; sevgi okyanusunun yanında bir çiğ damlası bile değildir. Sevgiye güvenilemez; en garip olan şey, sevginin en büyük güven olmasına rağmen ona güvenilemez olmasıdır. Sevgi şu an için mutlaktır ama sonraki an açık kalır. Senin içinde de büyüyebilir; senden dışarı da buharlaşabilir.
·
70 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.