"Ne tür serüvenler?" diyorum şaşkınlıkla.
"Her türlü serüven müsyö. Yanlış trene binmek. Bilmediğim bir kentte inmek. Cüzdanımı kaybetmek, yanlışlıkla tutuklanıp geceyi nezarethanede geçirmek. Bence serüven, ille de olağanüstü olması gerekemeyen ama olağanın dışına çıkan bir olay olarak tanımlanabilir müsyö."