Kitap 1976 yılında Rasim Özdenören ve Cahit Zarifoğlu'nun önderliğinde Mavera dergisinin oluşumuyla başlayan bir serüveni ele alıyor. İlk aylar dergiye abone olma aşamasıyla ilgili yazışmalardan ibaret olan durum daha sonra Cahit Zarifoğlu ve okuyucular arasında tatlı sert bir mektuplasmaya dönüşüyor! Kitapta, Cahit Zarifoğlu'nu hiç görmediğimiz kadar eleştirel ve sivri diliyle karşılaşıyoruz belki de!
Mavera dergisine şiir, öykü, mektup vb... yazan okuyucular Zarifoğlu'ndan kendilerini geliştirmesi için ve uygun görülürse yazdıklarının dergide yayınlanması için ricada bulunuyor. 3-5 mektupla başlayan "Okuyucularla" bölümü yüzlerce mektuba ulaşıyor. Okuyucular arasında bugünün tanıdık isimleri Sadık Yalsızuçanlar ve Nurullah Genç hocalarımıza da denk gelmek beni gülümsetti.
Cahit Zarifoğlu'nun eleştiri yaparken ki açık sözlü tavrına şaşırmadım desem yalan olur. Bazı okuyuculara direkt "yazdığın bütün şiirleri yırt at", "bir müddet yazma, sadece oku" gibi eleştirileri böyle bir üstad tarafından duyulunca çok cesaret kırıcı olsa gerek! Ben şiir yazıyor olsam asla cesaret edip dergiye gönderemezdim mesela :))
Okuduğum her kitapta Zarifoğlu'nun bir yönünü daha keşfedebildiğim için mutluyum. Bazı ölümler gerçekten çok erken :(
Keyifli okumalar dilerim.