Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

207 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
SEVMEK YETMİYOR BAZEN...
Çok sevmenin yetmediği zamanlar vardır hayatta. Elinden başka bir şey gelmez, kader bir araya getirmemeye yeminlidir sanki. İşte o zaman başka bir kapı açmaya çalışırsın. Ahmed Arif'in de dediği gibi ; "Sen ister dostum ol, ister sevgilim , yeter ki hayatımda ol" deriz. Bir insanın varlığıyla yetinebilmek... İki satır yazısıyla avunabilmek... Yarı parçan diyor Arif mektuplarının sonuna. Diğer yarım dediğin insana uzaktan bakmak aşkların en güzeli mi sahi? Hiç sanmam. "Leylim" diye hitap ettiği Leyla'sına, mektuplarının bir çok yerlerinde farklı hitap şekilleri var: Bilir misin diyor; "Canım" dediğimde içimden canımın çıkıp sana koştuğunu duyarım hep... Bazen sevgilim diyor, bazen kardeşim, bazen ustam... Yani bu herşeyim demek değil midir? İşte tam da kaderin hayatını birleştirmesine izin vermediği nokta, ruh eşi olarak gördüğün insana eş olamamak!.. Hayatın bize zorla dayattığı, kabullenilmiş çaresizlik dediğimiz  toplum kuralları vardır. Bazen sevmen yasak olur ,bazen özlemen, bazen düşündüğünü yazman bile... Ahmed Arif'in her mektubunda "Gözlerinden öperim " dediği Leyla'sı evleneceği haberini veriyor bir mektubunda, hani hasretin acısını en çok gözler çekermiş, en çok o hak edermiş ya vuslatı, vuslatı beklerken sevdiğinin başka birisiyle evleneceği haberi kim bilir nasıl da sarsar insanı... Ama olgunlukla karşılıyor Ahmed Arif herhal iyi biridir sen sevdiğine göre diyor ,tek korkusu Leyla'sıyla mektuplaşmasını engeller korkusu... Franz Kafka'nın, "Milenaya Mektuplar" kitabında da aynı durum söz konusuydu. "Neden odanda öylece duran bir dolap değilim ki?" diyen Kafka'da sevdiğinin düğününe şahit olmuş, sadece dost kalabilmek ,hiç olmazsa iyi olduğunu bilmek istiyordu... Toplum her ne kadar buna karşı çıksa da, ayıp da olsa ,günah da olsa bu durum dünyanın her yerinde mevcut. Oturup ahlak kurallarını tartışmaktansa anlamaya çalışmak lazım derim zannımca. En büyük hayali Leyla'sıyla beraber bir kitap çıkarabilmek olan Arif'in hakkı değil miydi yani bu? Her zaman dostluk sınırını çizen ve bunu her geçen gün daha derinleştiren Leyla'nın günahı neydi? Onu anlayan, dinleyen, seven , sayan bir insanın mektuplarına cevap vermek mi?  Ben Ahmed'in, Mehmed'in, Kafka'nın işine karışmam! Ben sadece "zararsız aşkın" önünde eğilirim... Yıllarca bu mektupların yayınlanmasına izin vermeyen Leyla Erbil'in ailelere olan saygısından ötürü tebrik ederim. Hayatının son demlerinde artık mektuplar yayınlansa da onun ömrü de kitabı görmeye yetmez. Giden hep ömürdür, aşk bâki, dostluk ebedi... Keyifli okumalar dilerim.
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
·
1.338 görüntüleme
CAHİT ZRF okurunun profil resmi
Aşk baki dostluk ebedi
Öznur okurunun profil resmi
Daha güzel anlatılamazdı...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.