Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

626 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Kürşad!
Keşke bitmeseydi dedirten yaklaşık 600 sayfalık eşsiz kitap... Evet kitap bitti, bitmesin diye sayfaların gözünün içine baktım desem yeridir. Böyle güzel kitapları niçin daha ön planda tutmuyoruz şaşırıyorum doğrusu. 10 üzerinden 1000..000 veriyorum. Ufak çaplı araştırmalarımdan öğrendiğim kadarıyla eskiden iki kitap olarak basılan bu güzel sayfalar şimdi birleştirilip tek kitap halinde "Bozkurtlar" ismiyle basılıyormuş. Pek güzel düşünmüşler çünkü ne birinci kitabı okuyan ikincisinden eksik kalsın, ne de bir sıralama hatası yapılıp ikinci birinciden önce okunsun. Bu şekilde her kütüphanede baş köşede bulunsun. Yahu insanın içindeki solmuş heyecanı tutkuyu şiddetle harekete geçiren bu kitabı ben kütüphaneye koysam da ata biner şaha kalkar yani nasıl tutacağım bilemiyorum :) öyle güzel öyle etkileyici bir eser ki hayran kaldım. Ben Kürşad'ın hikayesini merak ettiğim için onun geçtiği kitapları araştırırken bunu en iyi Nihal Atsız yazmıştı dediler diye aldım bu kitabı, ama iyi ki almışım iyiki de tanışmışım bu yazarla. Keşke daha çok yazsaymış. Bu kitabı eline alıp da uçsuz bucaksız bozkırda at sürmemiş, kana kana kımız içmemiş, düşman ile karşı karşıya gelip savaşa girmemiş olarak bırakanın vay haline. Okurken dil ve yazım şekli dolayısıyla asla yorulmayacaksınız ama sizi yoran heyecanınız olacak, sizi yoran kabaran milliyetçilik duygularınız olacak. Öldükçe dirilen, bir'den bin'e çoğalan bu millet ile gurur duyacaksınız. İçiniz titreyecek, ecdadınıza minnet duyacaksınız. Koskoca Çin sarayına kırk çerisiyle dalan Kürşad'ın, onların olmayan yüreklerine saldığı korkunun nelere sebep olduğunu görecek övüneceksiniz. Ömür dediğin nedir ki deyip ömrünü uğruna feda ettikleri ülküyü görüp kıvanç duyacaksınız. İslamiyetin henüz varmadığı memleketteki Türk töresinin de ne kadar güzel ve benzer olduğunu göreceksiniz, onurlanacaksınız. Her Türk gencinin milli duygularının daha da geliştirilmesi için bu kitabın okunmasını şiddetle tavsiye ediyorum. Bazıları sezon sezon dizi izler, bazıları da böyle güzel kitaplara gömülür. Başka da bir şey demeye gerek görmüyorum. O çekilen ismi lazım değil tarih dizileri var ya, bunun yanında pek bir tırt. Okuyun arkadaşlar, kesinlikle okuyun! " Vaktiyle bir Atsız varmış. Var olsun!.. "
Bozkurtlar
BozkurtlarHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202014,4bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
11,4bin görüntüleme
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
İnceleme ve kitabın size bıraktığı duyguların aktarımı için teşekkür ederim. Benim de elimde, kütüphanemde bekleyen nadide eserlerden birisidir 'Bozkurtlar' ve bu güzel paylaşım için, ben de müsaadenizle, her zaman elimin altında olan, Dilâver Cebeci'nin şu güzel paylaşımı bırakayım. Vey, Vey'e giden yollar. Nedir bu her Türk'ün bilmesi gereken 'Vey' ? Tarihimizi ve yaşananları unutmamak dileğiyle. Vey; Doğu Göktürk Kağanlığı ile Tang Hanedanı arasında yapılan barış antlaşmasıdır. Antlaşma, Tang hükümdarının Doğu Göktürklere ödemek zorunda kaldığı yüklü tazminat nedeniyle Çin kaynaklarında "Wei Nehri Utancı" adıyla anılmaktadır. Anlaşmanın sonucunda Türk kağanı İllig Kağan kazançlı olarak görülse de; Doğu Göktürklere sığınan Sui Hanedanı üyelerinin geri verilmesini içeren bu antlaşma Doğu Göktürklerin, Tang'a karşı siyasi üstünlüğünü bitirmiştir. (Kaynak: Wikipedia) ☆ ❝Vey'e giden yolları bilir misiniz? Yaban otların boy attığı bizim öz yollarımızı bilir misiniz? Kervansaray yıkıntılarını, Vey'e giden yolları tutmuş muhkem kal'aları bilir misiniz? Geçebilir misiniz?❞ ☆ Devamı aşağıda; ☆ Yeryüzünde çok ırmak vardır. Kimi ağır, yorgun, sessiz akar, kimi başı dumanlı, dağların arasından çağlayıp gider, kimi Fuzûli'nin dediği gibi, "Başını taştan taşa vurup gezer." Ama, Vey onlara benzemez. Ben Vey ırmağını görmedim. Görmedim ama, bilirim ki; Vey'in bütün ırmaklardan başka bir yanı vardır. Vey Tuna'ya bile benzemez. Kızılırmak mı diyorsunuz? Çok dertleşmişimdir onunla. Onun kıyılarında Yılgın*lar olur. Geceleri, onun kıyılarında, Hitit savaş arabalarının tekerlek seslerini duyarsınız. Bir köprü başında "Allı gelin"in türküsünü duyarsınız. Aras mı dediniz? Fırat mı, Dicle mi dediniz? Günlük hayatımızın her anında, bizimle yanyana, bizimle iç içe, bizimle kan kardeştir onlar. Ben Vey Irmağını hiç bilmem, hiç görmedim. O, bin üç yüz yılın küskünlüğü ve garipliği ile, erimiş demir dağların ardından, bir deli cengâverin yenilmişliği ile, sadece haritalarda görebildiğim bir yöne gider. Düşlerimde görürüm ki, ne zaman bir yağmur yağsa, bütün köprüleri yıkar. Yıkar da bir Allah'ın kulu geçemez. Vey Irmağı, güneşe de küskündür. Bir sarışın sabah güneşi, ona sebil olan asil kanların nasıl pıhtılaştığını, nasıl yatağına karışıp onu kızıla boyadığını göstermiştir. Güneşten gayrı tanığı olmayan bir yenilgisi vardır Vey'in. Bin üç yüz yıl önce kör bir geceydi. Göğün ebedî kandilleri yıldızlar bile göremedi. Kimseler duymadı... Nisbetsiz bir cengin gâlipleri ile yenikleri bilirler sadece. Vey isterdi ki, nerde küheylâna binmiş bir yalın kılıç yiğit varsa, gelsin köprülerinden geçsin, suyundan içsin. Hürriyete doğru uzanan yollara geçit versin. Vey isterdi ki; yiğitler doğuran analar ağlamasın. Yavru kurtlar öksüz büyümesin. Gel gör ki; o yağmur yok mu? O uzun, kevgire dönmüş göğün bitmek bilmeyen suyu... Onun kıyılarında Yılgınlar olur mu acaba? Söğütler eğilip alnından öperler mi? Hâlâ kan renginde mi akar? Bilmiyorum. Ben Vey'i hiç görmedim. Vey sadece yaşamanın savaş olduğunu bilir. Hele, erce yaşamanın en büyük savaş olduğunu... Şöyle bir yol bulabilirse Anadolu'ya doğru, Tanrı'nın önünde durulmaz buyruğu olmasa, dağlardan, ovalardan, vâdilerden, kavruk çöllerden geçip gelecek. Gelecek de, tembel hafızalarımızda kin gibi akacak, nur gibi akacak ve "uyanın!" diyecek. O, yağmurlu, acılı, kanlı geceden bahsedecek. Mayamızın toprağından kokular getirecek. Bin üç yüz yıldır sinesinde sakladığı, tâze ve sıcak kanları damarlarımıza dökecek. Vey, damarlarımızda akacak. Ben bir ulağım; pusatsız, atsız, yalın ayak fakat yorulmayan bir ulak. Düşlerimde haberler işitirim, sonra onları yavru kurtlara anlatırım. Yeni düşler öğütlerim. Vey'e giden yolları bilir misiniz? Yaban otların boy attığı bizim öz yollarımızı bilir misiniz? Kervansaray yıkıntılarını, Vey'e giden yolları tutmuş muhkem kal'aları bilir misiniz? Geçebilir misiniz? Öyle ise, size Vey'den selâm getirdim. Orası çâresizliğin, tatlı ölümün, küheylân atların kıyısıdır. Üçler, Yediler, Kırklar hep oraya uçup giderler. Orası erenlerin kıyısıdır. Şimdi Vey, bin üç yüz yıllık bir hatırayı yaşıyor. Şimdi orada delice bir yağmur yağıyor. Yıldızsız, aysız bir gecedir. Kırk yiğidin cenk narâlarından kılıç şakırtılarından at kişnemelerinden, gök gürültülerinden özge ses yoktur orada. Vey her sabah, güne kanlı gözlerle uyanır. Uyanır da hürriyet türküleri söyleyen yağız ozanların yanık kopuz seslerini dinler. Ben Vey'i hiç görmedim. Hiç bilmem. Onu düşlerimde duyarım sadece. Ben garip, yayan yapıldak bir ulağım. Vey'in ve kırkların size selâmları var yavru kurtlarım. (*Yılgın: Irmak kıyılarında yetişen bir çeşit bitki "ılgın" da denir) Dilâver Cebeci
Milena okurunun profil resmi
Bu güzel yorum için teşekkür ederim. Dilaver Cebeci'nin bu paylaşımını ilk kez okuyor ve hayranlık hissediyorum. Iyiki yazmışsınız sevgili @_A_Y_ çok teşekkür ediyorum sayenizde artık bunu da araştıracağım 🌿
1 sonraki yanıtı göster
Berkeley okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş. Emeğinize sağlık. Ortaokul yıllarımda bir solukta okumuştum bu eseri ve ardından bir daha… Sonra hayatımı şekillendiren eserlerden birisi haline geldi. Şu an delikurt hikayesinin geçtiği bölgede kamp yapıyorum ve o dağlara bakıp kitabı düşünüyorum. Fakat ruh adam benim favorim diyebilirim.
Milena okurunun profil resmi
Ne mutlu size, ben hem kitapla hem yazarla geç tanıştım. Dediğiniz gibi tekrar tekrar okumak pek de güzel olabilir. Bu kitapta sonunu biliyorum zaten bi daha okumaya ne gerek var'dan çok farklı şeyler mevcut. Yorumunuz için teşekkür ederim. Sizin kamp mekanınızın geçtiği kitaba başlıyorum ben de 🌿
1 sonraki yanıtı göster
Selin Ceylan okurunun profil resmi
İncelemeniz çok güzel ancak başlıkta öyle bir spoiler vermişsiniz ki, kitaba başladığım zaman incelemenize denk geldiğim için büyük bir sürpriz bozan oldu benim için.. Kitabı henüz okumayan ya da bitirmeyen arkadaşlar adına yazmak istedim.
Milena okurunun profil resmi
Merhaba, aslında çok dikkat ettiğim bir mevzu bu ama başlıkta yazmasının sebebi ise bunun bir alıntı olması. Efsanevi bir cümle yani. Hani şöyle düşünelim Kürşad karakterinin sonunun nasıl olduğu genelde bilinir burada mühim olan hikayedir. Ve bu cümle Kürşad konusu geçen her yerde destansı bir şekilde söylenegelir. Yine de bilmeyenler adına aslında haklısınız. 🌿
3 sonraki yanıtı göster
Nazım atagün okurunun profil resmi
Çok hoş bir yorumda bulunmuşsun , ağzına eline sağlık
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.