İspanyol yazar Ivan Repila'nın ilk eseri, novella tarzında kısa ve sarsıcı bir kitap.Betimlemelerle bezenmiş akıcı bir dili var, duygu yoğunluğu çok yüksek. Hayata tutunma çabası noktasında Jack London'un Ateş Yakmak kitabını anımsattı bana.
Hikayenin kahramanları Büyük ve Küçük diye isimlendirilen iki çocuk. İki kardeşin düştüğü kuyuda geçiyor olay. Esaretleri uzun sürüyor, zaman geçtikçe akıl sağlığı bozulan, bedenen eriyen çocuklar ufak da olsa bir umuda tutunuyorlar. Bitki kökleri, yağmur suyu ve böcekleri tüketerek hayatta kalmaya çalışıyorlar
53.günlerini tekrar takrar okudum. Ne diyordu Büyük kardeşine:
"Senin öleceğini düşünmek dünyayı ufacık yapıyor."
Kitabın sonu beni çok üzdü. Fedakarlığın en büyük örneği zalimlere karşı koymak ölüme bir adım daha yaklaşsan da yaşamından gün vermek sevdiğine.
Küçük merak etmese de ben çok merak ediyorum bir insan nasıl böyle zalim olabilir?
.
.
"Büyük saatlerce, günlerce sürecek olan bir işkenceye teslim olur. Gözyaşları ve kahkaha karışımı o hercai dilde ağzından kimsenin duymadığı son bir sözcük çıkar:
-Sevim ser."