Kitabıma ve şahsıma dair bu kadar güzel sözleri hak ettim mi bilmiyorum.
Kendimi ağırdan satıp "hak ediyormuş ve bunun zaten farkındaymış" biri gibi davranmayacağım. Beni tanıyorsun, ağırdan da olsa ruhumu ve duygularımı satmam. Satmadığım için de ortaya bu şiirler, bu kitap çıktı. Sadece yazdım. Acı çektim, yazdım; mutlu oldum, yazdım; var oluş sancısı ve bilinç bunalımı yaşadım, yazdım; her şeyi boşverdim, yine yazdım!
Kimse, bu söyleyeceğim cümleyi kapris olarak algılamasın lütfen ama sahiden "yazmasam delirecektim."
Sahiden!
En büyük mutluluğum, kitabımın emin ellerde, sağlam yüreklerde konaklıyor olduğunu bilmemdir.
Beni çok duygulandırdın benim güzel arkadaşım. Onun için sözü daha fazla uzatmadan bir şiirle yorumumu sonlandıracağım. Yoksa mutluluk gözyaşlarım akmaya başlayabilir.
Can Dündar'ın "Bir Dostu Olmalı İnsanın" şiirinden bir pasajla sana ve hislerine dair duygularımı belirtmek isterim: "Onca dalkavuk arasında bir tek o,
Sözünü eğip bükmeden söylemeli,
Yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
Alkışlandığında değil sadece,
Asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.
Övmeli alem içinde,baş başayken sövmeli
Ve sen öyle güvenmelisin ki ona,
Övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin,
“Hak ettim” diyebilmelisin."
Seni çok seviyorum dostum, canım, can arkadaşım! ♥️
Çok teşekkür ederim 💐