Gönderi

174 syf.
·
Puan vermedi
·
39 günde okudu
Bugünkü teknoloji, tabiata insanın daha çok şekil vermesini sağladı. İnsan bir nevi kendini Tanrı sandığından mı nedir, Tanrı’ya karşı eğilme borcunu unuttu. Yaradılış sebebini unuttu. Şimdi eşyayı gittikçe kendine tapar hale getirmeğe savaşmakta, atoma kadar inip, aya kadar çıkıp kendine tapılacak bir şey mi aramaktadır? Elektronik beyin, sanki kendisine uysun, giderek kendisine tapsın diye yaptığı, âdeta yarattığını sandığı bir suni insan. Evet, Allah’ın yarattığı tabiatın karşısına yapay bir tabiatla çıkmak istiyor şuuraltından insan. Ama unutuluyor, her yaptığımız suni tabiat da, Tanrı’nın eseri. Çünkü biz, onun eseriyiz. Bu isyan yarışmasını biz peşin kaybetmişiz. Daha doğrusu biz bir yarış duygusu içinde olmakla yanılıyoruz. Kendimizi aldatıyoruz. Allah bizimle yarışmıyor. Hâşâ! O bundan yüksektir. Biz bir vehme saplanmış bulunuyoruz. Rönesanstan bu yana, bütün insanlık olarak. Sınırımızı aşmışız, aşıyoruz boyuna. Gururdur bizi aldatan. Bize gücümüzü veren Yaratıcıya hamd etmemiz gerekirken O’na başkaldırmaya çırpınıyoruz. Başkaldırmak neye yarıyor? Bize ne kazandırıyor? Hiç. Şeytanın yakıcı ayak izlerine düşmekten başka ne geçiyor elimize? Elinde ansızın kırılan oyuncaklarıyla başbaşa kalan çocuklar gibi boyuna sızlanmamızdan gayri...
Ruhun Dirilişi
Ruhun DirilişiSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20201,805 okunma
·
313 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.