Kimileri sevdiğinden aldığı samimi ve sıcak bir öpücük ile uyanır,
Kimileri neşe dolu bir günaydın mesajıyla,
Kimileri kedisinden veya köpeğinden gelen masum bir merhaba ile uyanır.
Ama ‘’gerçek’’ yalnızlar hayatın bile terk ettiği kimsesiz bir tokat ile kendine gelir ve perdeyi aralayıp güneşi selamlar.
Peki ya sen? Ben? Biz? Bizler nasıl
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu ile başlamıştım ben de Peyami Safa okumalarıma. Sana onu, kendime Yalnızız'ı tavsiye ediyorum bu incelemeden sonra. :)
Zweig'la alakalı yorumuna da katılmadan edemedim. Kendisi insan psikolojisini çok iyi tahlil eden bir yazar hepimizin hemfikir olduğu üzere fakat en az onun kadar bu işi ustalıkla yapan yazarlarımız var, onlara da önem vermeliyiz. Peyami Safa da onlardan biri. ^^
Kesinlikle. Bazı edebi değerlerimiz var ki onları okuyup anlamak, nitelikli bir okur olarak görevimiz mahiyetinde. Açıkçası çok fazla Türk Edebiyatı okuyan biri değildim, ama artık üzerime düşeni yapmam gerektiğini anladım. ^^
Nasıl ki senin
Yaşama Uğraşı incelemenden hemen sonra kitabı sipariş ettiysem, aynı tutumu
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu için de göstereceğim birazdan. Uygulamanın amacına hizmet ettiği bir gün daha, ne mutlu! :)) Değerli yorumun için ayrıca teşekkür ederim.
İnceleme çok güzel, Peyami Safa'nın kalemi ile henüz tanışmadım bu incelemeden sonra, alıp okuyacağım. Ben de oluşturacağı hisler ne olur bilmiyorum ama siz çok güzel açıklamışsınız, kaleminize sağlık. 🌻