Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

318 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
SEMERKANT, BİR HAYAL (KIRIKLIĞI) ROMANI
Herkesin okuduğu kitapları okuduğumda içimi tarifsiz bir mutluluk kaplar. Düşünsenize bu satırlara benim gibi yüzlerce insanın gözleri gezdi. Acaba onlar okurken neler hayal ettiler, diye düşünürüm. Semerkant da öyle kitaplardan biri. Dünya genelinde çok okunan bir kitap. Onu okuyan insanların zihinlerinde Ömer Hayyam benim zihnimdeki gibi mi canlandı, onlarda sevdiler mi Nizamülmülk'ü... Bunların cevabına ulaşmak tabi ki imkansız ama kitabı okuyan bir Türk'le bir İranlının ya da Amerikalıyla bir Rus'un hissettiği duygunun kesinlikle bir olmadığına eminim. Yazarımız kitabında o kadar çok taraf tutmuş, bir tarafı göklere çıkarırken diğer kısmı o kadar çok yerden yere vurmuş ki bir Türk okuyucusu olan benimle bir Amerekalının aynı şeyi hissetmesi neredeyse imkansız. Çünkü Türkler bin yıl önce nasıl ki yönetimde beceriksizse bin yıl sonrada yönetimde beceriksizler. Ama Amerikalılar öyle mi! Onlar işlerine sadık, Doğudaki olaylara canlarını verecek kadar duyarlıdır! Ama ne de olsa bu kitabı yazan bir Lüblanlı ve Batı'nın muhteşem tarafsızlığını kendisinde aramamız biraz haksızlık olabilir. Orada yaşamasına rağmen içselleştirememiş demek ki tarafsız tarihi roman nasıl yazılır. Buraya kadar okuyan inceleme okurseverlerimiz niçin bu kadar tepki gösterdiğimi anlamayabilirsiniz. O yüzden Türklerin kitapta nasıl anlatıldığını söyleyeyim. Türk Hükümdarı Tuğrul Bey'den adeta "İktidardaki İktidarsız" diye bahsediyor, onun halifenin kızıyla sırf kibrinden evlendiğinden bahsediyor, Alparslan ise yine kibrinden bir esiri bile yakın mesafeden öldüremeyen adam olarak anlatıyor, Melikşah ise İranlı zevcesinin kuklası, kendi başına karar veremeyen bir sultan. Ama durun bir dakika o dönemlerde mukteşem İranlılar(!) olmasa bizim halimiz nice olur. Koskoca devlet nasıl ayakta durur, diyorsunuz kitabı okuyunca. Nizamülmülk siyasette, Ömer Hayyam İlim ve edebiyatta, Hasan Sabbah ise yönetim biçimi ve zekasıyla adeta o dönemin birer yıldızı. Arada İbn-i Sina da geçiyor tıp dehası olarak ama yazarımızın bu kitabı yazdığı zaman İbn-i Sina Fars olarak biliniyordu. Allahtan sonradan İbn-i Sina'nın Türk olduğu delillerle ortaya çıktı da biz Türklerin de kitapta övüneceği biri var. Geliyoruz Sultan Abdülhamit dönemine yazar 600 yıllık Osmanlı Devleti'nin hiçbir bölüme değinmiyor sadece son dönemlerinde Batı'nın baskısı altındaki padişaha zırdeli diyor. Misafirine bile baskıcı bir padişah imajı çiziyor. Sarayda krallar gibi yaşayan Cemaleddin diyor ki "keşke Fransa'daki küçücük penceremden sadece dışarı bakabildiğim zamanlara geri dönebilsem..." Düşünebiliyor musunuz ey halkım Fransadaki küçücük hücreyi Osmanlı Sarayına tercih ediyor. İşte bundan sebeptir ki kitabın ideolojik yapısı kitabı kendimden uzaklaştırmama sebep oldu. Halbuki bir yazarın siyasi görüşlerini insanlara empoze etmesi yakışı kalmaz. Aynı zamanda yazarın Haşhaşilere karşı özel bir sevgisi var gibi. Mesela onların haşhaş alıp suikast yaptıklarına inanmıyor. Sadece inanç gücüyle bile bile ölüme gittiklerini, isimlerinin de haşhaş kullandıkları için değil de essassiyundan yani dinin esaslarını öğrendikleri için bu ismi aldıklarından bahsediyor. "Eee hiç mi beğenmedin kitabı?" diye soracak olursanız evet, beğendiğim bölümleri oldu. Ömer Hayyam'dan bahsedilen ilk bölümler ve Titanik'ten bahsedilen son bölümleri çok beğendim. Keşke yazar İran'ın milli mücadele yıllarına hiç girmeseydi de hep Hayyam'dan bahsetseydi. Gerçi kitabın orta bölümlerinde Hayyam sadece süs olarak varlığını sürdürüyor. Bunun dışında kitabın edebi yönü kısım kısım yükseliyor kısım kısım dibe vuruyor. Bölümlerin edebi zevk olarak bendeki izlenimleri şöyle; BİRİNCİ KİTAP (Şairler ve Aşıklar): FEVKALADENİN FEVKİNDE İKİNCİ KİTAP(Haşşaşiyun Cenneti): FEVKALADE ÜÇÜNCÜ KİTAP(Bin Yılın Sonu): ÖYLE BÖYLE DÖRDÜNCÜ KİTAP(Denizde Bir Şair): EH İŞTE
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,4bin okunma
·
114 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.