Dönem olarak yakın olduğundan mı bilmem Masumiyet Müzesi'ne benzettim okurken kitabı. Fakat bu biraz daha adından da anlaşılacağı üzere aylakların kitabı. Kalabalık olma açısından diyorum yoksa bence Masumiyet Müzesin'de de başkarakterimiz aylaktı ama aşıktı. Burada aşka inanan bile yok derdinde de değiller zaten. Bir yazar bıkkınlığı nasıl bu kadar güzel verebilir ben hayret ediyorum doğrusu, hareketsiz bir şeyin öyküsünü yazmak gibi zor çünkü bence ama yazar altından çok güzel kalkmış. Yani dönem olarak farklı ama nasıl benim şimdiki halime eş değer bir haldeydi o Muzaffer. Devir değişiyor dönen fikirler hep aynı demek. Okusanız eski demezsiniz o yüzden okuyun, dünün ışığında bugün gibi değil bugün zaten dünmüş gibi...