SPOİ İÇERİR
Öncelikle kitap yazarın okumayı bitirdiğim ilk kitabı. Başka kitaplarını okuyanlar bu eserini biraz daha acemice bulmuş ve bir çok karaktere fazlaca yer verilmesinden hoşlanmamışlar. Cidden dedikleri gibi ana karakterlerin hikayesinden çok yan karakterlere yer verilmiş ama bu durum hoşuma gitmedi diyemem. Sıkılmadan bitirdim, kitabı okurken zaman nasıl geçiyor farketmiyorsunuz bile. Gecenin ikisine kadar okuduğum bir kitap.
Karakterlere ve konulara gelecek olursak eğer en çok söz edeceğim karakter Abdullah olur. Kitabin ana karakterleri Abdullah ve kız kardeşi Peri. Aslında Abdullah'ı sadece "Abi" olarak tanımlamak çok yanlış. Abdullah sadece bir Abi değildi Peri'ye karşı. Küçük yaşta annesini kaybeden Abdullah kız kardeşi Peri'ye anne,baba,abi.. oldu. Kader onları ayırdı. Peri'nin yaşı küçük olduğu için hayatı boyunca Abdullah'ın eksikliğini yaşamadı ama Abdullah ise bir ömür boyu bu ızdırabı çekti. Kitabın başındaki Eyüp Baba masalı vardı,okurken "ne alakası olabilir ki kitapla?" demiştim ama bu sonradan açığa çıktı. Masaldaki Eyüp Baba Peri ve Abdullah'ın hikayesinde babaları Sabr değil Abdullah olurdu. Ama Eyüp Baba çocuğunu bir daha hatırlamadi Abdullah ise Peri'yi alzheimer oluncaya kadar unutmadi.Öyle ki kardeşini kızının isminde yaşatacak kadar.. Hatta teşhis koyulduğu zaman Peri'ye bıraktığı not ise insanin boğazında koca bir yumruya neden oluyor. Abdullah ve Peri'nin ayrı kalmasina Nila Wahdati ve Nebi sebep oldu. Nila anne olamayacağı için Peri'yi evlat edindi, bu aşamada ise Nebi'yi kullandı. Nebi ise eğer üvey yiğenini sevdiği kadına evlatlık verirse Nila'nın gözünde iyi bir konumda olacağını düşündü. Ama işler ters tepti tabiki. Yaptıkları bencillik 4 kişinin hayatını etkiledi;Abdullah,Peri ve kendilerini. Abdullah en ağır şekilde yaralanan kişiydi bu olayda, Nila ise sandığı gibi mutlu olamadı,bu kaderi Nebi'de yaşadı. En kârlı çıkan ise Peri'ydi galiba. Eğer Şabdağ'da kalmış olsaydı bu şartlarda olmayacaktı. O hayatını çok iyi bir şekilde kurdu ve mutlu oldu. Ama diğer yanda Abdullah ise kalbinin yarısı yokmuşçasına yaşadı.
Kitapta beni en çok etkileyen iki karakter var;birisi baş karakterimiz Abdullah diğeri ise yan karakterlerde olan Thalia.
Thalia'ya bakacak olursak eğer annesinin bencilliğine çok yakından tanıklık edeceğiz. Thalia'ya 5 yaşında iken köpek saldırması sonucu yüzünde kalıcı hasarlar oluşuyor. Ve bu hasarlar hayatını tamamen etkiliyor. Aslına bakarsanız hayatını etkileyen bu izler değil, başta annesinin sonrasında ise çevrenin ruhunda bırakmış olduğu izler. Ve yazar bize çevre baskının ne denli etkili olabileceğini çok iyi tanımlamış.
Ve son olarak Doktor Markos'un annesi Oide ve Abdullah'ın yaşlılık dönemine yer verilmiş. Bu kısımları okurken insanı duygusala fazlasıyla bağlıyor aynı zamanda da ürkütüyor...
Kesinlikle tavsiye edeceğim şahane bir eser. Okuyacaklara keyifli okumalar dilerim.
Küçük bir tavsiye daha; Eğer duygusal bir insansanız dikkatli olun derim. Çünkü gece 2'de kitabı bitirip yarım saat ağlatıyor. Ve uzun süre etkisi geçmeyecek gibi duruyor. Kitap gece bitti ama aklıma geldiğinde ister istemez gözlerim doluyor. :")