"Uçmayı anımsa/ kuş ölümlüdür"Bize uçmayı anımsatıyor adeta Füruğ Ferruhzad bu kitabıyla birlikte. Ölümü anlatıyor, yalnızlığı, büyümeyi, toplumu ve hatta düşlerini. Kitabın konusu neden bu kadar geniş diye soracak olursanız, başlığa bakmanız yeterli: Yeryüzü Âyetleri. Yeryüzüne dair her şey, bize dair her şey. Şiirin önemini vurgulamak içinse: "Benim için en önemli şey şiirdir. Ve şiir, kendime ve kişiliğime karşı duyduğum en büyük sorumluluktur. Hayatıma vermek zorunlu olduğum yanıtların en önemlisidir aynı zamanda" diyor.
Kitap her şeyden önce sizi bazı gerçeklere tanık kılıyor. Biraz ağır diyorsunuz, bu kadarı da. Furuh ölüme giden yolda 7 den 70'e yolculuğa çıkarıyor adeta. "Senden Sonra Ey Yedi Yaş" şiirini daha da anlamlı kılıyor bu tabir. Çalınan çocukluklara dem vuruyor, sık sık penceredeki manzaralarımıza, insanlığımıza. Yeri geliyor yıldızlara anlatıyor derdini, ama daha çok bizlere döküyor içini bu dizelerle birlikte.
Anlıyoruz ki yorgun o; yalnızlıktan, insanlardan, bu düzenden, umutsuzluktan... Bunca yorgunluk ancak bu dizelerle dile gelebilir diyorsunuz sonra. Bunun tarifini yapabilmem, etkisini anlatabilmem pek mümkün değil. Sizi bu Yeryüzü Âyetlerini okumaya davet edebilirim ancak. Bu incelemeyi de bunun için yazıyorum zaten. En sevdiğim iki alıntıyı da paylaşmak istiyorum müsaadenizle:
"sevgili yıldızlar
sevgili karton yıldızlar
gökyüzünde yalanlar uçmaya başladığında
sığınılabilir mi artık"
"gidiyorum; yorgun, solgun, ağlamaklı
Viraneme doğru
Sizin şehrinizden Tanrı'ya götürüyorum
perişan ve divane gönlümü"
Bu dünyadan bir Füruğ Ferruhzad geçti. O öldükten sonra yaşayan, yaşatılanlardan... Neden mi? Ey İnci Dolu Ülke şiirinde bu dizelere yer veriyor çünkü: "Gül, bülbül ve şiir ülkesinde / yaşamak bir nimettir / hele ki / varlığın yıllar yıllar sonra kabullenebiliyorsa"
Keyifli okumalar dilerim.