Gabriel García'nın çok güzel bir kitabı daha!! Her kitabında farklı bir gerçekliğin bulunduğu yüce bir yazar. Bu kitabı biraz sıkıcı bulunabilir ama öykü türünde olduğu için bitirmesi çok da zor olmayacaktır. Kitap emekli aylığını bekleyen bir albay ve eşinden bahsediyor. O zamanın şartlarını gayet sade bir dille aktarıyor. Kitapta en çok şaşırdığım şey şu ki herşeylerini satmış bu insanlar üç öğün yemeği nasıl yiyebiliyor. Albayın sabrı insanın sinirini bozacak derecede fazla. Bir insan bu kadar sabırlı olamaz ama elindeki son umut buysa elbetteki sabırlı olmak zorunda yoksa başka türlü yaşanılmaz. Albayın sokaklarda gezerken hissettiği sakinliği ve yalnızlığı sadece yaşayan bir kişi anlayabilir ve Gabriel bunu çok güzel aktarmış. Albay bizlere her şeye rağmen umutlu olmayı öğretiyor aslında ama sonu belli olmayan bir umut.