(Sevdiğim, değerli bir hocamın yazmış olduğu uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı.) İnsan hayatı buzdağı gibiydi. Herkes üzerinde görebildiği kısmıyla ilgili yorumlar yapıyor, akıl yürütüyor, tahminde bulunuyordu. Ama asıl olan görünmeyen, anlatılmayan, anlatılamayan yerlerde ne gibi olayların yaşandığı, nelerin hissedildiğiydi. Bunu da kişinin kendisinden başka kimse bilemezdi. Romanda köy ve şehir yaşantısının olaylar üzerine etkileri insanların yaşam ve düşünce tarzlarının farklı olmasından doğan nedenlerle birtakım olayları algılama, yönlendirme ve yürütme biçimleri farklı olabildiğini aktarmış okuyucuya. Bir insanın hayatında yaşadığı birtakım olumsuzlukların hikayeleri vardır, hayata bakış açısını değiştiren durumlar dönüm noktaları olabilir kiminin anlatabildiği kiminin anlatamadığı.. Bu romanda da Kemal in hayat hikayesini anlatmış. Kitabın başında bir kadınla(seda) yaşanan konuşma da hayatının sıradan olduğunu dile getirip iç yüzünü aktarmıyor ama aslında neler yaşadığını okuyorsunuz...Seda kendi hikayesini anlatırken Kemal de kendi yaşadıklarını anımsıyor. Daha sonra sedanın hayatı çerçevesinde olaylar gelişiyor. Okurken çok etkilendiğim, içinde burukluk bırakan bir kitap oldu. Hayat yaşadığın tecrübelerle gelecek yolunu çizmekten geçer. Ama birtakım önlemler almayı bilmek önemlidir. Bu noktada yaşadığın çevre yetişme tarzı geleneksel aile kuralları aman elalem ne der sözleri yaşamı etkileyebiliyor. Romandaki tüm karakterlerin hayat hikayelerinden de bir roman olur hepsinin ayrı yaşamları bilinmeyen zorlukları var. Okurken Kemalin hayatından ziyade diğer karakterlerin de yaşam biçimlerini düşünmemek elde değil. Kitap, realist, akıcı, sürükleyici ve çok etkileyici bir roman olmuş. Psikolojik olarak izler bırakan bir kitaptı.. Hayatın sabahında kaptığımız izlenimler derin çizgiler bırakabiliyor yüreklerde.

Yanımdaki ŞizofrenKenan Gökçe · Kanyon Yayıncılık · 201536 okunma

·

133 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.