Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

192 syf.
7/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Yusuf Atılgan 100 Yaşında!
27 Haziran 2021, modern Türk klasik yazarlarının önemli isimlerinden Yusuf Atılgan’ın doğumunun 100. yıldönümü. Bugüne özel, henüz birkaç gün önce okuyabildiğim kitabı Aylak Adam hakkında bir şeyler yazmak istedim. Aylak Adam dünya edebiyatından Yabancı ile benzetilir. Her iki kitapta da ana karakter, genel olarak, hayatta hedefleri olmayan, arzuları kalmamış, tamamen akışa kaptırmış giden insanlardan oluşur. Ancak bu iki karakterin arasında önemli farklar vardır. Yabancı’nın Meursault’sunun görünürde gerçekten de hayattan beklediği bir şey kalmamıştı, onun için her şey birdi, arayışta değildi, şikayet etmiyordu. Ancak Aylak Adam yani C. sürekli bir şikayet, hayıflanma ve arayış içindeydi. Halinden memnun değildi. C.’nin bize anlatılan çocukluğunun sağlıksız ve zor şartlar altında geçtiğini görüyoruz. Bir çocuğun görmemesi gereken şeyler görmüş, babasından nefret ederek büyümüş. O da hayatı hep bu ona ilk aşılanan kötü gözlüklerle görmüş ve o gördüklerinden tamamen ayrıştırmaya çalışmış kendini. Öyle ki, çocukluğunda babasının teyzesine şehvetle söylediği ‘’ah şu bacakların var ya’’ sözlerine şahit olduğundan aradan yıllar geçse de bir kadının bacaklarına dokunamamış. "Tokatlardı beni. Nasıl istiyordum bu dayakları bilsen! Onlar beni ‘babayı sevmeme’ azabından kurtarıyordu." Çocukluğundan gelen melankoli ve hayatın çirkin yüzüyle erken tanışıklığının etkisiyle hayata farklı başlayan C.’yi, insanların kendisi gibi olmayışı onları gözünde küçültmeye ve bu küçültüş onlardan daha fazla ayrışmaya itmiş. Aylak Adam, insanların düzenli bir hayat kuruşundan, işlerinin olmasından, değerlere sahip olmalarından, gülüp eğlenebilmelerinden rahatsızdı. Bunları yapabilmeyi sürekli bir çürüme gibi görme eğilimindeydi. Bu insanlar hep taklit halindeydiler, bilinçsizdiler. Halbuki o her şeyin farkındaydı. Hayatta çok kötü şeylerin olduğunun, hiçbir şeyin bir anlamının olmadığının, insanın hiçbir zaman tatmin olamayacağının ve gerçeği örtmeden mutluluğa yaklaşamayacağının bilincindeydi. Bu yüzden tüm bu aciz insan yığınından ayrılmanın yoğun arzusu içindeydi. O, diğerlerinden değildi, başkaydı. Asla onlara benzeyemezdi. Örneğin eve elinde paketle gidemezdi, bir lokantanın devamlı müşterisi haline gelecek kadar bile herkesleşemezdi o. "Küçük sürtünmelerle yetinirsiniz. Büyüklerinizden korkarsınız. Akşamları elinizde paketlerle dönersiniz. Sizi bekleyenler vardır. Rahatsınız. Hem ne kolay rahatlıyorsunuz. İçinizde boşluklar yok. Neden ben de sizin gibi olamıyorum? Bir ben miyim düşünen? Bir ben miyim yalnız?" "Ummadığı bir haksızlığa uğramış gibi içi kapkaraydı. Dönüp baktı. İkisi de neşeyle konuşuyorlardı. Rahattılar. Boyaları, resimleri vardı. ‘Onlardan değilim ben.’. Onu sanki unutmuştular. ‘Prusya mavisi, kobalt mavisi’ diyorlardı. ‘Veronez yeşilinin sakıncası şu ki…’ diyorlardı. Birden gene bir yere geç kalmış gibi yürüdü. Kapıyı açtı." "Olanla yetinerek, aramadan, düşünmeden yaşanılsın diye yaratılmış bir dünyada yalnızdı." C., olanla yetinmiyordu ama daha fazlası olsun diye değil. Arıyordu ama bulmak için değil. Düşünüyordu ancak düşünülmüşlükle eylemek için değil. Kendisinin ‘’başka’’ olduğuna ikna için. C., insanlardan, babasından ayrışayım derken insanlığından ayrışmıştı. İnsanın reddedemeyeceği bazı temel ihtiyaçlarını; tıraş olmak, banyo yapmak gibi, aşağı görürdü. Ancak Aylak Adam, ne olursa olsun, bir insandı, insani ihtiyaç ve içgüdülere sahipti, ama bunları elinin tersiyle itti, hakir gördü. Çoğu insanın yapmakta hemhal oldukları şeyin, bir taklit olabileceği gibi insan doğasından kaynaklı eylemler de olabileceğini unutmuştu. Asıl acısı işte bundandı. Evet, insan düzen de ister, farklılık da arar hayatında. Kötü adamlar kadınların bacaklarından hoşlanabilir, bazı kadınlar kötü adamları sevebilir. Hayatın uzlaşılmış veya tanrı tarafından konulmuş bir anlamı olmayabilir. Hoş olsun olmasın, hayatın ve insanlığın bir gerçekliği vardır. Bazı şeylerde şu herkeste olan aynılığın her insanda kendi içinde özel anlamlara sahip olduğu gerçeğini bir tek kadınlar konusunda anlayabilmişti. Bu da belki var oluşunun ilk yıllarında bir kadını sevebilmesi sayesinde olmuştu. Dünyada gereğinden çok kadın vardı bir tek onunki yoktu, diye düşünürdü. Küçük Prens’in kendi gezegeninde gözü gibi baktığı çiçeğinden dünyada binlercesi olduğunu gördüğünde bile, onun çiçeğinin yine de sadece bir tane olduğunu bilmesi gibi biliyordu, her insan isterdi birini ve o biri onun olurdu, özel olurdu. Herkesin olabilirdi kadını ama onun için önemli ve özel olan kendininkiydi… Tıpkı bunun gibi hayatta temasta bulunduğumuz bir şey, herkesçe de yapılsa o şeyin bizim için özel olduğu gerçeğini değiştiremezdi. Ve yine bu şekilde normalde yapmayacağı şeyleri sevdiği kadınla kendiliğinden yapıvermişti. Çünkü mantıklı veya mantıksız, iyi veya kötü olsun, sırf sevdiği için bir şeyler yapabilir insan. "Onunla gidişinde, sevilenin bir isteğini yapma ferahlığının da payı yok muydu?" İnsanı yöneten iki şey vardır, id veya nefs ve akıl. Her ikisinin de isteklerini yerine getirmenin sağladığı hazlar vardır. Ancak aklın getirdiği haz daha sofistike, daha doyurucudur. Fakat yerine getirilmesi zordur. Bu yüzden çoğu zaman insan kolay yoldan hazza ulaşmak ister, ucuz hazlar için idi besler. Ancak bir yandan aklın verebileceği hazları farkında ve ihtiyacında olan insan, idin getirdiği hazdan tatminsizlik yaşar. Aylak Adamın bakışında, böylece aklının buyruklarında değiştirmesi gereken şeyler vardı. Akılla vardıkları ona iyi gelmiyordu, o da ide başvuruyor ancak ondan da tatmin olamıyor, bir boşluk duygusu ile dolu oluyordu. "Başkalarının iştahla yiyebilmeleri alçakça bir haksızlıktı." Zaten insan çok alkol almaya başladıysa, gördüğü dünyasını değiştirme vakti gelmiş demektir. İşte Aylak Adam kendisinin hayata bakışı üzerinde yoğunlaşmalı, hayatın, insanlığın ve benliğin dinamiklerini kabul ederek, kendi yaşamının anlamını inşa ederek sürdürmeliydi yaşamayı.
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960,1bin okunma
·
170 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.