Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

408 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Raimondo Luraghi, İtalya'da Amerikan tarihinde bir kürsüye sahip olan ilk kişidir. 1964 yılında yayınladığı “Sömürgecilik Tarihi” kitabı ile emperyalist devletlerin sömürge tarihini 1300’lü yıllardan başlayarak inceliyor. Önsözde, kitabında tüm sömürge faaliyetlerine yer vermediğini ve bazı bilgilerin daha detaylı araştırılması gerektiğini söyleyen Luraghi, sözlerini “amacım bazı kişileri bu sorunları derinlemesine incelemeye yöneltmek” ifadesiyle bitiriyor. Yani bu kitap bu alanda yapılacak çalışmalar için sadece ilk adım anlamına geliyor. Luraghi dipnotlarla kitabı boğmuyor. Sömürge faaliyetleri güzel bir şekilde incelenip kronolojik olarak veriliyor. Sömüren devletlerin sömürge uygulamalarındaki farklılıklar anlatılıyor. Sömürge devletlerim bağımsızlıklarını kazanma süreci ile de kitap tamamlanıyor. Eski sömürge faaliyetlerinin yeni yeni bittiği, yeni sömürge (neo-colonialism) uygulamalarının yavaş yavaş gündeme geldiği 1964 yılında böyle bir çalışmanın yapılmış olması son derece güzel. Bunlarla birlikte eserde ciddi eksiklikler var. Öncelikle tam bir sömürgecilik tarihinden bahsedebilmemiz için kitapta tüm sömürge faaliyetlerinden bahsedilmesi gerekiyor. Luraghi bunu önsözde belirtse de hepsinin anlatılmasını isterdim. Örneğin Avustralya’dan hiç bahsedilmemiş. Aborjinlerin neler çektiği de biraz anlatılsaydı keşke. Ayrıca, sömürge uygulamaları ayrıntılı bir şekilde anlatılmamış. “Portekizli askerler Angola’da bir kıyıma ve köle ticaretine girişmişti” cümlesi ile geçiştirilen olaylar çok daha derin bir şekilde anlatılmalıydı. Sömürge halklarının çektiği eziyetler, dışlanmalar, tasmalar, kelepçeler, tecavüzler, cinayetler, sömürüler daha ayrıntılı ifade edilmeliydi. Ayrıca sömürge devletlerin bağımsızlıklarını kazanma sürecinde yaşadıkları da daha ayrıntılı verilebilirdi. Sadece Cezayir’in bağımsızlık sürecinde 1 milyonun üzerinde Cezayirlinin öldüğü tahmin ediliyor. O yaşanan kıyımların bir iki cümle ile geçiştirilmesi yerine ayrıntılı olarak anlatılmasını isterdim. Ayrıca konuyla ilgili olarak, Raymond Betts’in “Dekolonizasyon” ve Frantz Fanon’un tüm kitapları okunabilir. Günümüz Avrupa’sı zenginliğini ve refahını sömürüye, tecavüze ve soykırıma borçludur. Adalet, insan hakları gibi dersleri verecek olan en son kişiler Avrupalılardır. Hiçbir zaman medeni olmamış, her şeyi barbarlıkla elde etmişlerdir. Onlara karşı zerre bir hayranlık duymuyorum. Son olarak, yeni sömürge, yani neo-colonialism ile şuan birçok ülke sömürülmeye devam etmekte. Bu tehlike üzerine tüm zihinlerin uyanık olması gerekiyor. Bu konu üzerinde çeşitli araştırmalar ve kitaplar ile halklar ve ülkeler uyarılmalıdır.
Sömürgecilik Tarihi
Sömürgecilik TarihiRaimondo Luraghi · E Yayınları · 2011166 okunma
·
321 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.