Gönderi

408 syf.
·
Not rated
Eski bir çocuk masalından esinlenip, kaçırdığı kurbanları acımasız bir şekilde işkenceye maruz bırakan, kendince bunu oyun haline getirip, ölüme terkeden seri katilin hikayesine tanık oluyoruz ... Gelen bir hediye kutusu ve telefon ile oyun başlıyor! "Eğer bu kadını neden kaçırdığımı kırk sekiz saat içerisinde bulabilirsen kadın yaşar. Eğer bulamazsan, ölür." (Maarten S. Sneijder tarzına uygun olarak) 3 cümle ile özetleyecek olursam; 1- Kitaba başlarken biraz fazla beklentiye girmiştim ama yarıladığımda sonunu tahmin etmenin biraz burukluğu oldu. 2-Bazı bölümlerin terapi seansları ile geçiştirilmesi yerine daha sürükleyici ve ters köşe bir son olabilirdi. 3-Yan karakterimiz komiser Maarten S. Sneijder tam da bu noktalarda kitabı daha okunası kılıyor. Beğendiğim cümleleri burada paylaşmak istiyorum "Şimdi değilse, ne zaman"? "Dünya insanın çözemeyeceği kadar çelişkilerle dolu tuhaf bir yerdi. Ama işler tam da bu yüzden yoluna giriyordu".
48 Saat
48 SaatAndreas Gruber · Pegasus Yayınları · 2016244 okunma
·
430 views
Regina Phalange okurunun profil resmi
Sizin aksinize ben de terapi seanslarını daha çok beğendim ve onları “geçiştirme” olarak görmedim, bi çocuğun nasıl büyütülmemesine dair çok şey öğrendim. Bu bir psikolojik gerilim romanı, ters köşe sonlar “genelde” polisiye-suç romanlarında oluyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.