İSTANBULUN kenar semtlerinden birinde kırık dökük, irili ufaklı ahşap evlerin sıralandığı dar ve küçük bir sokakta başlamıştı her şey. Yağmur yiye yiye tahtaları aşınmış, her rüzgar esişte yıkılıverecekmiş intibaını uyandıran, kırılan camların yerine sararmış gazete kağıtları yapıştırılmış, rengi solgun, yer yer yamalı, basma perdeli evleri ile