Kitaba adını veren kahramanlarımızdan Talat Bey henüz yeni işe girmiş 17 yaşında genç bir delikanlıdır. Annesi Saliha Hanım, babası Rıfat Efendiyle zor bir aşkın süzgecinden geçip evlenmeyi başarabilmiştir. Rıfat Efendinin ölmeden önce son vasiyeti Talat’ın iyi bir eğitim almasıdır. Talat Bey bir gün iş çıkışından sonra tütün aldığı Hacı (Mustafa) Baba’nın dükkânına uğrar. Kafasını dükkândan çıkardığında ise Hacı Babanın 16 yaşındaki kızı Fitnat’ı görür pencerede. Fitnat’ın baba diye bildiği bu kişi huysuz, aksi, bağnaz bir adam ve âşıkların arasındaki en büyük engeldir. Talat ise tüm engellere rağmen Fitnat ile tanışmak istemektedir, hikâye böylece başlar.
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat (Talat ve Fitnat’ın aşkı), Türk Edebiyat tarihimizin ilk romanı olarak kabul görmektedir. Bu roman ki dönemin eğitim sistemindeki cinsiyet farklılığını, görücü usulüyle yapılan evliliklerin doğurduğu sorunları okuyucusuna yalın bir dille anlatmayı başarıyor. Kitapta, Talat Bey’in kadın kılığına girip, sokakta yürüyüp kendi kendine konuştuğu bir bölüm var ki; acınacak halimize güldüren nitelikte. Mutlu sonla bitmemesi de dönemin ruhunu yansıtıyor.