Arkadaşlar dünden beri yani haberi okuduğum ve iğrenç resimleri gördüğümden beri düşünüyorum.Hastalıklı zihinlerle, kişilerle ilgili, insanlara zarar veren kişilerle ilgili özellikle bu konunun zirvesi malumunuz seri katillerdir çok fazla kitaplar okudum ve belgeseller izledim.Tek bir ortak paydada buluşuyor tüm bu yaşananlar: Hastalıklı kişiler(hastalıklı diye belirttiğim bu arada psikolojik olarak insanlara zarar veren modellerden bahsediyorum daha uygun bir kelime bulamadım.) hastalıklı yani topluma zarar veren insanların oluşmasını sağlıyor. Özgecan Aslan olayı mesela. Katili Suphi nin babası da annesinin belirttiğine göre psikopat ve o tarz konulara meyilli bir adamdı. Bu konuda daha fazla örnek verebilirim.Safi iyiliğin çocuklara öğretilmesi gerek.Ama nasıl? Merhametin öğretilmesi gerek çocuklara..Çocuklar sadece bunu bile öğrense bunları büyüyünce yapmaz..Çok okuyan biri olarak idamı savunmak nasıl bir dilemmaya sürükleyecek beni bilemiyorum.Kökten çözüm sadece 1 şahsın bir daha temizlenmesini sağlayacak.Ama bizim amacımız sadece 1 kişiden mi kurtulmak? Hayır.Tüm insanlığın kurtulması için Sosyal Hizmetlerin, Psikolojik Desteklerin özellikle daha halk nazarında aktif kullanılması lazım.Belli bir zarar verebilecek potansiyel eşiğinin üstünün sokaklarda rahat rahat gezmemesi lazım.Bu bir denetim mekanizması haline dönüşebilmeli.Bir baba kızının gözü önünde annesinin kafasını kesiyor.Baba cezaevine, anne mezara, o masum kızımızda topluma karışıyor. Yani 1 idam diyoruz. 1 pislikten kurtulma diyoruz.Tamam iyi. Ama bakın görün ki 1 tanede psikolojisi bozuk insan daha eklenmiş toplumumuza. Ayrıca bu Elmalı Davası ile ilgili şunu söylemek istiyorum. 6 ve 9 yaşlarında iki çocuk bir çizim yapıyor.Adli Tıp çocukların dedikleriyle paralel yani istismar doğru şeklinde bir rapor hazırlıyor. Çocuk izlem merkezinde ifadesi alınıyor çocukların. Yazılarda yazıyorlar bu konu ile ilgili. Bu da dosyaya ekleniyor. Bu konu ile ilgili verilecek karar aşağı yukarı belli. Cinsel istismar konusunda 2 tane 15 yaş altı çocuğun olması kanuna göre suçu arttırıcı bir unsurdur.Vücuda organ yada sair cisim sokulması suçu cezasını arttırıcı bir diğer unsur.Kanun verilecek ceza 18 yıldan az olamaz der.Tck 103/2.İkincisi suç birden fazla kişi tarafından yapıldı ise, aile tarafından yapıldı ise suç yarı oranda arttırılır diyor aynı kanun. Yani 27 sene.Üvey baba konusuda ayrıca kanunda diğer bi unsur.Kısaca denetimli serbestlik bu kararın komik bir karar olduğunu bize gösteriyor.Adaleti sorgular hale geldik.Savcılarımız ve hakimlerimizden bu sitede mevcuttur eminim ki bir ricam: Her davayı kendi evladınıza,anne,babanıza ya da sevdiğiniz kimse onu düşünerek empati yaparak uygulamanızı rica ediyorum.Tabi sadece Adalet sistemi değil.Siyasi sisteminde, Emniyet gücününde,Aile Bakanlığının da,Eğitim Bakanlığının da kısaca bu konuya katkısı olabilecek tüm kurum ve kuruluşların elini taşın altına koyması lazım.Unutmayalım hiçbir insan kötü doğmaz.