Bir yaz günü uyuya kalmışım. Kendimi, rüyamda
önceleri epey vakit geçirmiş olduğum Nev-York şehrinde
buldum. Aradan uzun yıllar geçmiş, 2050'li yıllara gelmişiz.
Broadway 'den aşağıya yürüyüp meşhur Times meydanına
vardım. Gözlerim âşinâ olduğum koskoca Amerikan
sigarası, Amerikan arabası reklâmlarını arıyordu. Evet gene
o kocaman, dev bina büyüklüğünde reklamlar vardı.
Fakat hayret, gözlerime inanamayıp bir daha baktım. Bir
ulu binanın tüm yüzünü kaplamış dev levhada, Türkçe olarak
(!) Nefis Rize Çayı. İşte Hakiki Çay yazıyor. Yazının
yanında lâle biçimli, ince belli, cam bardakta tavşan kanı
bir çay resmediliyordu. Sadece en dipte küçücük harflerle
İngilizce olarak Drink Real Tea eklenmişti.