odamın içi darmadağın
tavan arasında bir mutluluğun sayfaları dökülmüş dizlerime
dizlerimin üzerine
vakit gece yarısından çok sonra
yatağımda sere serpe uzanmış bir adam
ruhumdan yoksun bir halde
ve gittikçe yayılıyor yalnızlık
başucumdan
sana kadar
takvim yaprakları dalından koptukça
kelimeler bölünüyor dilimin ucunda
söylenmeyen
daha doğrusu söylemekten korktuğum her kelime
yüreğimden çıkıp
duymaktan utandığım her kelime
benden korkup saklanıyor aynanın içine