Gönderi

152 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 30 hours
Hiç savaş yüzü görmemiş, kendi hallerinde, küçük kasabalarında huzurlu bir yaşam süren kasaba halkı günün birinde işgale uğrar. Uzun yıllar boyunca savaştan ve savaşmaktan uzak olan bu halk için işgal büyük bir şaşkınlık yaratır. Ülkeleri ile doğrudan bağlantıları olmayan, sadece on üç kişilik bir orduya sahip olan ve madencilik yapan bu insanların karşına, sayıca kendilerinden fazla eli silahlı düşman askerleri dikilmiştir. Buraya kadar pek çoğumuz kitabı klasik bir savaş hikayesi olarak düşünebiliriz. Ancak John Steinbeck bize tamamen farklı bir hikaye anlatıyor. İşgale uğrayan kasaba halkının ruhsal durumları, özgürlüklerine nasıl kavuşacakları, neye nasıl karar verecekleri ve en sonunda aynı şeyleri düşünüp beraber hareket eden bir makine gibi özgürlük mücadelesine başlamalarını okuyoruz. Ya topraklarını işgal eden askerler nasıl hissediyor? Yurtlarını olan özlemleri, hiç tanımadıkları topraklardaki tutsaklıkları, yalnızlıkları, önce işgal ettiklerini düşünüp zamanla işgal edilmeye başlamaları, her an yaşadıkları ölüm korkuları ve sonunda pek çoğunun kafayı oynatmakla biten trajik sonu. Oldukça yalın, akıcı bir anlatımı var kitabın. Ve bununla birlikte dördüncü Steinbeck kitabında bitirmiş oluyorum böylece. İlk okuduğum Kasımpatıları saymazsak eğer, birbirinden farklı konularda yazılmış muhteşem eseler olduğunu düşünüyorum. Umarım diğer John Steinbeck kitaplarını da okuyabilirim en kısa zamanda. Herkese tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim.
Ay Battı
Ay BattıJohn Steinbeck · Bilgi Yayınevi · 19901,925 okunma
·
500 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.