Ülkücü camianın dünden bugüne ve ebede kadar abisi olarak kalacak Galip Erdem'i anlatan .tanımamıza anlamamıza vesile olan kıymetli bir eser. Eserin ilk yayım tarihinden bu yana Galip Ağabey'i anlatmak için telif düşünmeden, eserin basımı ve yayımı konusunda emek harcayan, bu işe gönül vermiş vefalı yazarımıza teşekkürü borç bilirim.
Bu kitabı Ülkücü dünya görüşüne sahip olan her insan mutlaka okumalı...
Ama en önemlisi hayata farklı bir pencereden bakan, farklı yorumlayan insanımızın da ön yargısız şekilde bir "Vatan Sevdalısı" insanı tanımak, anlamak için bu eseri okumasını tavsiye ederim...
Eserin en can alıcı bölümü; Galip Erdem'in 26.11.1980 tarihinde Kenan Evrene yazdığı yaklaşık 55-60 sayfa olan mektubudur. Kitabın son kısmında kendi el yazısıyla yazılmış bir kaç önemli yazılarda eklenmiştir.
Galip Erdem'in eserde yer verilen (s.48) bir sözü ile son vereyim yazıma: "... ama düşman kuvvetlerin tahribatına yine de mâni olamıyoruz, acaba neden? Çünkü okumayı, düşünmeyi, hakikati araştırmayı ve en fenası; birbirimizi sevmeyi bilmiyoruz. Birbirimize kenetlenmemiz, aralarından su sızmayan yekpare bir granit gibi durmamız gerekirken ayrılıyoruz. Bizi sanki ayrı ayrı milletlere mensupmuşuz gibi gösteren, karşılıklı diş bileten münafıklara kanıveriyoruz... "
#KitapŞuuruİnsanlıkŞuurudur #OğuzhanSaygılı
#kitapşuuru
