Yo, hayır, babamın yürümemi istediği yolu seçmeye karşı çıkmıyordum. Tüm yollara giriyordum. Ama yürümeye gelince, yürümüyordum. Her adımda duruyordum; önüme çıkan her çakıl taşının ilkin uzağında duruyor, sonra giderek yaklaşıyor, yaklaşıyor, çevresinde dönüyordum; başkalarının benim için aşılmaz bir dağın, hatta kuşkusuz içinde yerleşebileceğim bir dünyanın boyutlarını edinen o çakıl taşına hiç aldırmaksızın yanımdan geçip gitmelerine şaşıyordum.