Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE NEDEN KARŞIYIZ? -
Cinsiyet 6284 Istanbul sözleşmesi ve sonuçları ile dgili çok yazı yazdım, Konuyu yeni duyanlar ya da neden karşı çıktığımızı anlamayanlar için madde madde sebepleri: İstanbul sözleşmesi ve onun uygulanması için çıkarılan 6284 e karşıyız ve acilen iptal edilmesini istiyoruz. Çünkü 1.İnancimizdan dolayı karşıyız. "Toplumsal cinsiyet eşitliği" adı altında cinsiyet rollerine savas açan, kadını erkekleştirme, erkeği kadınlaştırma politikalarını kabul etmiyoruz. Ailenin çatısı cinsiyet üzerine kurulmuştur. Cinsiyet yoksa aile yoktur. Aile yoksa din de yoktur vatan da yoktur. 2. Eşcinselliği meşru kabul ettiği için karşıyız. Dinimizce lanetlenen sapkınlıklarını, kanunlarla meşrulaştırılmasına ve yaygınlaştırılmasına karşıyız 3 .Sözleşme ile açıkça dine, örfe ve namusa savaş açıldığı için karşıyız. 4 .Adaletsiz olduğu için karşıyız. İstanbul sözleşmesi ve 6284 kadının kurban-erkeğin saldirgan olduğu ön kabulü ile hazırlanmıştır. Kadının beyanı esas kılınmıştır. Bu da erkek cinsiyetini baştan suçlu ilan ettiği için masumiyet kari nesine ve insan haklarına aykırıdır. 3- Cinsiyetçi bir yasa olduğu için karşıyız. Cinsiyetçilik de ırkçılık gibi faşist-bölücü bir akımdır. Bazı sapık ve cani erkeklerin suçunu bütün edellerin üzerine yıkarak medyada sürekli "erkek şiddeti" diyerek erkek cinsiyetini suçlu ilan etmek bölücülük ve kışkırtıcılıktır. 6.Ayrımcılık yaptığı için karşıyız: Kadın hakları erkek hakları gibi hak ayrımcılığı cinsiyetçiliktir. Insanların hakları vardır ve bir ülkenin kanunlar ıvatandaşlarını kadın-erkek demeden korumak zorundadır. Kanunlarda bir eksiklik varsa bir cinsiyet için ayrı kanun çıkarılmaaz, kanunlar da değişiklik yapılır. 7- Kadın ve erkeği birbirine düşman ettiği için karşıyız. Kadın karşısında erkeği suçlu ilan edip erkeği ötekileştirmek, kadın ve erkek arasına düşmanlık tohumu serpmekten başka bir işe yaramaz. 6284 sonrası kanunlarla kışkırtılan binlerce kadın, eşi tarafından fiziksel şiddete maruz kalmadığı kocalarnıı evden attırmıştır. Bu da sözleşme ile ekilen düşmanlık tohumlanının ürün verdiğini gösteriyor. Polis zoru ile evinden atılan, uzaklaştırma alınan kocaların çoğu da karısının pişman olsa bile eve donmeyip boşanmayı seçiyorlar. 8- Aileyi dağıttığı için karşıyız. Tabii ki evliliklerin azalması boşanmaların artmasının tek sebebi bu sözleşme değil, hiçbirimiz de bunu iddia etmiyoruz: fakat ailenin dağılmışında büyük ve hızlı bir etkisi olduğu da açıkça görülüyor. 9- Kadini üstün cinsiyet ilan ettiği için karşıyız. Şiddet tanımı içindeki özellikle "psikolojik şiddet" kadınların da uyguladığı bir şiddet çeşidi olduğu halde, sanki kadın bütün bu şiddet çeşitlerinde arınmış, hiçbir şekilde erkeğe psikolojik şiddet uygulamayan üstün bir cinsiyet, olarak kabul edildiği için. Bu da toplumda haksızlık yapan kadınların "kadınım ben kadin..." gibi söylemleri sadece kadın olduğu için kadınların haksızken bile haklı çıkması gerektiği yanılgısına düşmelerine sebep oluyor. 10- Ailenin yatak odasına kadar iç işlerine karışıp "Kocalarını tecavüzcü" ilan ettiği için karşıyız. 11.Anlaşmazlıktan sonra karı-kocanın barışmasına karşı olduğu için karşıyız. 12 Ailee anlaşmazlıklarının kamu davasınabdönüşmesine karşıyız. Bu kişilerin özgür iradesine saygısızlıktır. 13. Kanunların, kadınların eline erkeklere karşı canları istedikleri şekilde sallayacakları bir sopa olarak verilmesine karşıyız. Karı-koca anlaşmazlıklanında eğitimle hallolacak pek çok evlilik problemlerinin çözümü için adım atılmayıp onarmak değil, dağıtmak için çalışmalar yapılmasına karşıyız. 14-6284 de cezalar toptancı olduğu için karşıyız. Erkeğin kadına sert bir söz söylemesi ile dayağı "şiddet" diye aynı kefeye koyması, kadına laf atma ile tecavüzü "cinsel istismar" diye aynı kefeye koyması ve hepsini aynı kanunla yargılaması ve birbirine yakın cezalar verilmesi adalete aykırıdır. Adaletsiz yasalar halkın devletine olan güvenini sarsar. 15- Insanların şeref ve haysiyetleri güvence altında olmadığı için karşıyız. Cinsel istismar konusunda kadın beyanı esas olduğu için, iftiralar karşısında erkeklerin ve ailelerinin haysiyetleri güvence altında değil. Kanundan sonra birilerine düşmanlık besleyen bazı kadınlar cinsel istismar iftirası atarak öç almaya başladılar. Bu iftiralarla erkekler hem hürriyetlerinden oluyor hem de toplum nezdinde aşağılamaya maruz kalıyorlar. Cinsel istismar iftiraları ile binlerce erkek masum olduğuna dair açık delilleri olduğu halde, ağır cezalarla zindanlara atıldığı için karşıyız. 16 Genç evlilerin yuvasını dağıttiği için karşıyız İstanbul sözleşmesinden sonra 18 yaş altinda evlenen erkekler cinsel istismar suçu ile yargılanarak10-15-20 yıl gibi tecavüzcülerle aynı cezalanı alıyorlar. Hürriyetlerinden oluyorlar, yuvaları dağılıyor, çocuklan babasız buyuyor, eşleri maddi ve manevi pek çok sorunla başbaşa kalıyor. 17- Kadina karşı şiddeti bitirme bahanesi ile kadına karşı şiddeti artirdiği için karşıyız istanbul Sözleşmesi ve 6284 sonrasında kadına yönelikşiddet ve cinayetlerin arttığı çok açık bir şekilde eldeki verilerle belli. 18-Istanbul sözleşmesi kadına karşı şiddet konusunda Batı ülkelerine ülkemize müdahale hakkı verdiği için karşıyız. Bu ülke güvenliğimiz açısından büyük bir tehdittir. İstanbul sözleşmesi ve 6284 ün insan psikolojisi üzerideki etkilerini neden psikiyatrlar, psikologlar ve toplum sağlığı uzmanları anlatmıyorlar? Istanbul sözleşmesini ancak sözleşmeden kesesini dolduran bazı hukukçular, feministler ve feministlerin yardakçıları savunuyor hem de şiddeti artırdığını göre göre. Kısacası biz Istanbul sözleşmesine ve 6284 de aklımızı kullanabildiğimiz için, insana saygı duyduğumuz için, cinsiyetçilik yapmadığımız için. Adalet, vicdan ve merhamet sahibi olduğumuz için, dinimize ve aile kurumuna sahip çıkmak istediğimiz için karşıyız istanbul sözleşmesi ve 6284 acilen iptal edilme lidir. AB ye girmek için ailemiz satılık değildir. Bazı kadın derneklerinin şiddete karşıymış gibi yapıp "Cins var cins var" "Bazı cinslerin diğer cinslerden öğreneceği çok şey var" diyerek tüm erkekleri zan altında birakmasının kime ne faydası olacak? Bu videolar mı kadına şiddeti bitirecek? İstanbul sözleşmesinin kadınları getirdiği durum da aşağıda görülüyor. Feministler çok rahat bir şekilde ellerinde bu pankartlarla aile düşmanları ve erkek düşmanlığı ile bölücülük yapabiliyorlar ve bu suç kabul edilmiyor. Bunun aksi olsaydı pankartlarda "erkekler yerine "kadınlar" yazsaydı kabul etmeyecek olanlar, erkekler yazdığında da kabul etmemelidirler bir parça insaf ve vicdan sahibi iseler. Sema Maraşlı- Vuslat Dergisi
··
201 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.