Gunderson'a göre (1984: 8) sabit ve tutarlı bir kendilik duygusunu yerleştirememek sınır vakalar için tipik olmakla birlikte, tanımlanması oldukça güç bir ölçüt oluşturur. Gunderson sabit ve tutarlı bir kendilik duygusunun gelişmediğinin kanıtı olarak iki temel olgudan söz eder. Bunlardan biri yalnızlığa tahammülsüzlüktür. Gunderson'a göre bu durum nesne sürekliliğindeki bir patolojiye dayanır. Öte yandan sınır kişilikler zorlayıcı bir tarzda sosyal olma ihtiyacındadırlar, çünkü kendilik tutarlılıkları ve değerleri başkalarının varlığına bağlıdır. Bir başka deyişle ancak tutarlı değerleri olan yapılaşmış bir grubun için de, bu grubun bir parçası olarak tutarlı bir kişilik sergileyebilirler.
Kendi eksik kendilik duygularını içinde bulundukları sabit gruba göre düzenleyebilirler, bu eksikliklerini grupta giderebilirler. Gunderson'a göre sabit ve tutarlı bir kendilik duygusunun gelişmediğinin ikinci kanıtı ise terk depresyonu ve terk konularına aşırı duyarlılıktır ki bu da sonuç olarak ilk olguya bağlanabilir gibi gözükmektedir.