Gönderi

140 syf.
3/10 puan verdi
Adı dikkatimi çektiği için okuduğum kitaplardan biriydi ama üzülerek beni fazlasıyla sıktığını söylemeliyim. Kitap Avusturyalı bir Türkolog’un Türkiye’de yaşadığı dönemdeki izlenimlerini olay örgüsü ile anlatmasından oluşuyor, bir nevi anı gibi diyelim ama kitap boyunca kitabın çok “amaçsız” olduğunu hissettim. Yani heyecanla bekledim acaba bir yere bağlayacak mı diye ancak bağlamadı. Yazar size bir şeyler anlatıyor ama öylesine konuşuyor gibi hep aynı monoton tonda, hiçbir hız kazanmadan. Sadece kitabın son 10 sayfasında bir hareketlenme var. Bu da bana aslında kitabın başlangıç ve bitiş noktalarının yanlış olduğu izlenimini verdi. Bunu en belirgin şöyle anlatabilirim . Bir yerde otururken hiç tanımadığınız biri gelip ( genelde yaşlı teyzelerimiz, amcalarımız) size hayat hikayesini anlatır, sizse bunda ilginç bir şey yok bana neden anlatıyor dersiniz ya , kitapta da olan benim için aynı durumdu. Hiç tanımadığınız birinin , hiç farklı olmayan , sizi hiç ilgilendirmeyen , hiç sıradanlıktan kurtulamayan öyküsünü dinlemek ister misiniz bilemem. Dinleyip görmüş biri olarak ben cevabınızın evet olmaması gerektiğini söyleyebilirim sadece. Olay örgüsünün dışında dil olarak da hiçbir etkileyiciliği yoktu. Bu yüzden yine bir kitap için aynı sonu kullanacağım. Sevenine iyi okumalar ..
Güneşte Gölgenin Yokoluşu
Güneşte Gölgenin YokoluşuBarbara Frischmuth · Gündoğan Yayınları · 19903 okunma
·
8 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.