Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
7/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
SIFIR NOKTASINDAKİ KADIN Gerçek bir hayat hikayesini anlatan mısırlı feminist yazar Neval es-Sedaavi tarafından kaleme alınmış. Gerçek bir hayat hikayesi olunca bir de işin içinde feminist yazar olunca dayanamadım hemen aldım. Su gibi aktı gitti bir günde bitti güzelim kitap. Ama ben kitabı anlatmadan önce size yazarı anlatmak istiyorum. NEVAL ES-SEDAAVİ 1931 yılında doğan Mısırlı feminist yazar aynı zamanda bir psikiyatristtir. “İslamiyette kadın” adı altında bir sürü kitap yazıp kadınların sünnetini engellemek amacıyla birçok eylemde bulunmuş ancak bu eylemlerden dolayı hapsedilmiştir. Sıfır noktasındaki kadın diye bahsedilen Fridevs de katil olarak hapsedilmiş ve idamı beklemektedir. Fridevsin hikayesini öğrenmek amacıyla psikiyatrist olarak konuşmaya giderken şöyle demiştir Neval es- Sedaavi “Cezaevi kapısından içeri adım attığım anda karşıma çıkan asık yüzlü binaların, demir parmaklıkların, çevredeki tüm kalabalığın kasvetli görüntüsü beni allak bullak etti; bütün bedenimi bir ürperti sardı. Aynı kapıdan bir gün, psikiyatrist olarak değil, Sedat’ın 5 Eylül 1981 günü yayınladığı bildiriyle tutuklanan 1035 kişiden biri olarak gireceğimi henüz bilmiyordum”. Kitapta beni etkileyen noktalardan biri de bu oldu. Acaba biz hayatta neyi yaşamayız dememize, neyden korkmamıza rağmen yaşayacağız? Hapishanedeki günlerini “Bir kalem alıp yazmaya başladığımdan beri tehlike hayatımın bir parçası oldu. Yalan söylenen bir dünyada hiçbir şey gerçekten daha tehlikeli değildir” diyerek deneyimlerini kaleme aldı. 1982 yılında serbest bırakıldıktan sonra Arap Kadınları Dayanışma Derneği’nin kurucuları arasında yer almıştır ancak 1991 yılında bu dernek kapatılmıştır. Bütün bunlardan sonra yurtdışına çıkan yazar 1993 ile 1996 yılları arasında Duke Üniversitesinde çalışmalarını sürdürmüştür. 21 Mart 2021 de 89 yaşında hayatını kaybetmiştir. YENİDEN SIFIR NOKTASINDAKİ KADIN (Spoiler İçerir) Kitap katil olan bir “fahişe’nin” (kitapta bu şekilde geçtiği için ben de bu kelimeyi kullanacağım) yazar ile konuşmasını reddetmesiyle başlıyor. Yazar, ismi Fridevs olan bu kadın tarafından reddedildiğinde kendi değeriyle ilgili birçok şey düşünmeye başlıyor. Kitabın bu bölümünü çok beğendim. Çünkü bence birçok kişi, biri geri çevrilince kendini sorgulamaya başlayacaktır. Ve bu durumu saf bir şekilde şu cümlelerle önümüze koyuyor yazar: - “Benimle görüşmeyi reddetmesi benden üstün olduğunu mu gösteriyor?” (sf 15) - “Kim olduğumu bilerek mi reddediyordu benimle görüşmeyi, yoksa bilmeden mi?” (sf 16) - “Eğer kim olduğumu bilmeden reddettiyse, kendimi incinmiş hissetmem için bir neden yoktu.” (sf 17) Ancak en sonunda görüşmeyi kabul ediyor ve bizlerde bu sayede Fridevs’in hikayesini öğrenme şansını elde ediyoruz. Size hikayeyi detaylıca anlatmayacağım. Ben daha çok “Yalnızca makyajım, saçım ve pahalı ayakkabılarım üst sınıftı. Ben, ortaokul diplomam ve arzularımla orta sınıfa aittim. Ailemse aşağı sınıftandı” diyen Fridevs’in düşünce yapısı, hareketleri üzerine konuşmak istiyorum. Bunları konuşurken kısaca size kısaca olan biteni anlatmam lazım. Anne ve babası öldükten sonra kendisini istismar eden amcasıyla yaşamaya başlar. Ancak amcası evlendikten sonra Fridevs’i yatılı okula göndeririler. Ortaokulu da bitirip amcasının yanına dönen Fridevs’in evlenmesi gerektiğine karar verirler ve oldukça yaşlı bir adamla evlendirirler. Bu adam Fridevsi devamlı dövdüğü için evi terk eder. Bu olayı şu cümleyle anlatıyor Fridevs: “Bir gün beni koca bir sopayla, burnumla kulaklarımdan kan gelene kadar dövdü. Bu olaydan sonra evi terk ettim, ama bu sefer amcamın evine gitmedim. Çürümüş gözler, yara bere içinde bir yüzle sokaklarda dolaştım ancak kimse bana dikkat etmedi…. Kör gibiydiler, hiçbir şey görmüyorlardı sanki. Bu noktada aslında bir durup düşünmek gerekiyor. Acaba bizim görmediğimiz ya da bilerek kör kaldığımız kaç kadın aramızda dolaşıyor? Biz ne yapıyoruz? Fridevs bu halde sokaklarda dolaşırken bir adamla karşılaşıyor. Kadının halini görünce adam acıyor. Fridevs “Ortaokul diplomam var. Belki bununla ya da ilkokul diplomamla iş bulabilirim. Ama gerekirse her şeyi, diploma istemeyen işleri bile yapmaya hazırım” diyor (sf 54). Adam evini açıyor Fridevs’e ama çok geçmeden tecavüze uğruyor hem o hem de arkadaşları tarafından. Daha sonra bu evden de kaçmayı başaran Fridevs “fahişelik” yapan bir kadınla tanışıyor. Bu kadın Fridevs üzerinden para kazanmaya başlıyor. Zamanla olup biteni fark etmesiyle burayı da terk eden Fridevs fahişeliğe tek başına devam ettikten sonra toplumun kendisini aşağı gördüğünü öğrenmesiyle beraber bu işi bırakmaya karar veriyor ve bir şirkette iş buluyor. Ancak burada kalbi kırılıyor Fridevs’in aşık oluyor ve aşık olduğu kişinin sadece para vermemek için onunla görüştüğünü öğreniyor. Şu sözlerle anlatıyor duygusunu: “ Hiç böyle bir acı yaşamamıştım, hiç bundan derin bir acı duymamıştım. Bedenimi erkeklere satmamın acısı çok daha azdı.” Bu olaydan sonra Fahişeliğe devam eden Fridevs kendisini satmak isteyen bir erkekle karşılaşır. Adamın baskısına ve özgürlüğünü zorla elinden alması yüzünden onu öldürür. Bunun sonucunda da hapse girer. Ve idamına saatler kala işte bütün bu hikayeyi anlatır bizlere. Bu hikaye içinden küçük bir detay beni çok etkiledi. Fridevs’in onca şey yaşamış olmasına rağmen “hayat ukalalığı” yapmamış olması. Herkesin etrafında hayatta şu doğrudur şu yanlıştır, şu yapılmalıdır, bunu yapmalısın gibi hayatı çözmüş olduğunu iddia ederek konuşan insanlar vardır. Ben asla hoşlanmam böylelerinden. Fridevs’in şu sözü çok hoşuma gitti bu yüzden: “Bir fahişe ne kadar başarılı olursa olsun, bütün erkekleri tanıyamaz. Ama tanıdığım erkeklerin hepsi bende tek bir istek uyandırdı: elimi kaldırıp yüzlerine okkalı bir şamar indirmek.” Daha sonra birden kapı açıldı içeriye silahlı polisler girdi. Onu kuşattılar. Birinin “yürü gidiyoruz… Zamanı geldi” dediğini işittim. Fridevs’i bir daha hiç göremedim. Fridevs’in sesi düşteki sesin ansızın kesilmesi gibi aniden kesildi. (sf 109). Aslında Fridevs’in hayatı çok şey öğretiyor bizlere ancak en önemlisi özgürlük haklarından mahrum bırakan bütün güçleri yenmeye çalışmasıdır. Fridevs’in hayatının farklı aşamalarında olan bir sürü kadın vardır. Ve bu kadınların üstünde bambaşka baskılar, onların özgürlüklerini elinden almaya çalışan, hayatlarında hak sahibi olduklarını iddia eden insanlar. İşte Fridevs bu güçleri alt etme isteği uyandırmıştır.
Sıfır Noktasındaki Kadın
Sıfır Noktasındaki KadınNevâl El-Seddavi · Metis Yayınları · 201613,5bin okunma
·
238 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.