Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Marx, insanı, tutsaklık zincirlerinden, yabancılaşma sürecinden ve eko­nomiye köle olma kaderinden kurtarmak istemiştir...Marx'ın aradığı, siyasal gücün (devletin) hangi yoldan ele geçirileceği değil de, halka nasıl inileceği, onun güveninin nasıl kazanılacağı sorununa bir çözümdü...bu işi, dehşet korkusunun desteklediği yarı hipnotik ve demogojik bir ikna yöntemiyle değil de, gerçeği ortaya koyup, insanlardaki gerçek duygusuna seslenmeye çalışarak yapmıştır. Marx 'ın “gerçek silahının altında ya­tan varsayım Freud’unkine benzer: İnsanoğlu bir hayal­ler dünyasında yaşar; çünkü hayaller, gerçek hayatın se­faletini dayanılabilir hale getirmektedir. Eğer insan, bu ha­yallerin neler olduğunu anlayabilirse, yani yarı uyku ha­linden uyanıp kendine gelebilirse, kendi gücünün sınırları­nı görebilirse, gerçeği öylesine değiştirebilir ki, artık (öyle bir dünyada) hayallere ihtiyaç duymaz. “Yanlış bilinçlen­me , gerçek olmayanın gerçek imiş gibi algılanması, insa­nın yaratıcı gücünü kısıtlar. Gerçeği görmek, onu olduğu gibi kavramak ise insanı güçlendirir.
Sayfa 14 - Payel.
··
238 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.