Gönderi

Bugün biyoloji dünyasında genellikle kabul gören Yeni-Darwinci evrim varsayımı doğrultusunda düşünürsek, insanı canlıların genel gelişim çizgisine eklenmiş son halka olarak görmek zorundayız. Bu durumda karşımızda iki şık belirmektedir: Ya, organik bünyesiyle insanı, belli bir türden neşedetmiş görür, 'düşünüşünü-düşünme-gücü' yönünden ise onu ʻnevi şahsına münhasır' (sui generis), yâni canlıların genel gelişim çizgisinden bağımsız kabul ederiz; ya da, önceki şıkkı mantıksız sayarsak, onu 'düşünüşünü-düşünme-gücü'nü, organik bünyesine bağlar, böylece “Res Cogitans”ı “Res Extensa”ya indirgeriz. Günümüzde genellikle tercih edilen ikinci şıktır. Ne var ki tıpkı, organik olmayan moleküllerden organik işleyişlerin neşedetmeleri nasıl birtakım tahminlerin ötesinde sağın ve nesnel temellere oturmuş izâhlara dayandırılamıyorsa, aynı şekilde, genelde türlerin birbirlerinden, özeldeyse insan soyunun türeyişini inandırıcı kanıtlarla açıklamağa da şimdilik imkân yoktur.
·
245 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.