Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ali Harîrî
Ali Harîrî 1009-1080, Kürtlerin İslâmiyeti kabulünden sonra bilinen ilk şairlerindendir. Kürtçenin Kurmancî lehçesiyle yazmıştır. Kürt edebiyatında dîvân edebiyatı Ali Harîrî ile başlar. Doğum yeri üzerine farklı bilgiler olsa da Hakkâri doğumlu olması kuvvetle muhtemeldir. Klasik Kürt edebiyatı şairi denildiğinde akla ilk gelen isimdir. Kendisinden yaklaşık 6 asır sonra yaşamış olan büyük Kürt edebiyatçısı, şairi ve İslâm âlimi olan Ahmet Hanî şiirlerinde "Pê hey bikira 'Elî Herîrî" diyerek kendisinden bahsetmiştir. Ali Harîrî, başkenti Silvan olan kültürel açıdan önemli gelişmelerin yaşandığı Mervanîlerin hâkim olduğu zamanda yaşamıştır. Hayatının çoğunluğunu Şam, Cizre ve Erbil'de geçirmiştir. Bu yüzyıllarda bu topraklarda çok ciddi ilmi, kültürel çalışmalar yapılmıştır. Ali Harîrî böyle bir atmosferde varlık göstermiş ve zamanında halk tarafından çokça sevilen, methedilen bir insan olmuştur.Harîrî, derecesi yüksek, hâl ve kerâmet sâhibi, cesûr, vakarlı bir zât idi. Şiirleri halkımız arasında uzun gecelerde okunurdu. Bu şiirler, dinleyenler üzerinde büyük etki bırakırdı. Birisinin güzel şiir okuyuşunda onun şiirleri akla gelirdi. Kendisinden bahsedilip övülmek istendiğinde “Ali Harîrî’nin tadındadır.” denirdi. Ali Harîrî’nin ozanlığı olduğu kadar bilge bir yönü de vardı. Halk arasında biri tahsilini iyi yapmadığı vakit “Okudu da sanki Ali Harîrî oldu.” şeklinde eleştirilirdi. Kısacası Ali Harîrî, büyük bir adam, olgun bir âlim ve Herir-Harîr de bilginin diyarıydı. O şehirde Ali Harîrî’den başka birçok âlim ve bilgin çıkmıştır. Özellikle Ali Harîrî’nin oğlu Şeyh Ahmed bunlardan biriydi. Kürt medrese edebiyatını kullandığı hece ve kafiye düzeniyle etkileyen Harîrî’nin şiirlerinde tasavvufî aşkla birlikte dünyevî aşkın da işlendiği gözleniyor.
··
344 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.